| Pekâla, düşünmem için zaman lazım. düşünmeliyim. | Open Subtitles | حسنا ، يجب أن أجد الوقت للتفكير يجب أن أفكر |
| Pekala, düşünmem için zaman lazım. düşünmeliyim. | Open Subtitles | حسنا ، يجب أن أجد الوقت للتفكير يجب أن أفكر |
| Sadece, geldiklerinde onların dikkatini çekecek bir şeyler düşünmeliyim, hepsi bu. | Open Subtitles | فقط يجب ان افكر قى شئ يُلفت انتباههم عندما يحضرون, هذا كل ما فى الأمر |
| Galiba bir daha Şef Geller'la konuşmadan önce karımı ve çocuklarımı düşünmeliyim. | Open Subtitles | لا، لكنه فقط ساعتين جولة عبارة إلى نوفا اسكوتشيا أنا كان يجب أن افكر في زوجتي وأطفالي |
| Ne bileyim, mesela sincap yakalamak istiyorsam sincap gibi düşünmeliyim. | Open Subtitles | لذا لا أعلم ، إن كان أحاول إمساك لنقل مثلا سنجاب كنت لأفكر مثل السنجاب |
| Bundan çok Misa'nın gözlerini kullanarak L'i öldürmenin bir yolunu düşünmeliyim. | Open Subtitles | الأهم من هذا، علي التفكير بطريقة تجعلني أستخدم عين ميسا لقتل إل |
| Artık eve gitme zamanı geldi. Geç oldu. Sana ne hediye alacağımı düşünmeliyim. | Open Subtitles | الآن عليّ الذهاب إلى البيت لقد تأخّر الوقت و عليّ التفكير بهديّة |
| O zaman, seks yapmadan önce bunu tekrar düşünmeliyim. | Open Subtitles | لكن كان يجدر بي التفكير في ذلك قبل ممارسة الجنس |
| Benimle konuşmayın, bayan Scavo. - Bunu düşünmeliyim. | Open Subtitles | "لا تتحدثي معي ، سيّدة "سكافو يجب أن أفكّر |
| Bazı şeyler hakkında düşünmeliyim. Bizim hakkımızda düşünmem gerekiyor. | Open Subtitles | أنا بحاجه للتفكير بأمر ما أنا بحاجه للتفكير بشأننا |
| Ülkemin insanlarına verdiğim sözleri yerine getirmeyi düşünmeliyim. | Open Subtitles | ولست بحاجة للتفكير الوفاء بالوعود أدليت به لشعب بلدي. |
| Eğer Yazar bunu yapmaya gönüllü değilse başka bir yol düşünmeliyim. | Open Subtitles | وما لَمْ يقم المؤلّف بذلك لأجلنا فسأضطرّ للتفكير بطريقة أخرى |
| Ve dinlenecek bir yer bulmalıyım, biraz düşünmeliyim. | Open Subtitles | وسأجد مكاناً كي نرتاح فيه.. علي أن أفكر. |
| Uzun lafın kısası, elinizi gösterdiniz. Şimdi bundan sonrasını düşünmeliyim. | Open Subtitles | بالمختصر المفيد، لقد بالغت في الابتزاز والآن، علي أن أفكر في نتيجة ذلك |
| Bu sorunu ortadan kaldırmak için çok sıkı düşünmeliyim. | Open Subtitles | يجب علي أن أفكر بطريقة لإنهاء الأمر و قول الحقيقه |
| - Hayatın gerçeklerini şimdi anlat. - Hayır, önce düşünmeliyim. | Open Subtitles | اشرحي عن الحياة لآن لا يجب ان افكر بها ... |
| düşünmeliyim, hepsi bu. | Open Subtitles | يجب ان افكر.. هذا كل شئ فقط يجب علي ان افكر |
| Johnnie gibi düşünmeliyim. | Open Subtitles | - أنا يجب أن افكر مثلما فكر جوني |
| Cezbedici... ama saygınlığımı düşünmeliyim. | Open Subtitles | عرض مغر لكن عندي سمعتي لأفكر ملياً بالأمر |
| Seni bir şeylere sürüklemeden önce iyice ve uzunca düşünmeliyim. | Open Subtitles | بأن علي التفكير كثيرًا و مُطولًا قبل مُحاولة طلب أي شيءٍ منك |
| Artık tek başımayım. Nereden para kazanacağımı düşünmeliyim. | Open Subtitles | أعتمد على نفسي الآن عليّ التفكير بمصدر أموالي. |
| Ne düşünmeliyim? Herhangi bir şey. | Open Subtitles | -ما الذي يُفترض بي التفكير به؟ |
| Pes etmek istemiyorum ama kendimi de düşünmeliyim. | Open Subtitles | لم أرغب أن أعطيهما، لكن... عليّ أن أفكّر في العواقب على أهلي |
| Önce düşünmeli, sonra yine düşünmeliyim. | Open Subtitles | لا بد لي و إن أفكر بها مررارًا وتكرارًا |