| Whitey hakkında düşünmeni istemiyorum. Takım arkadaşların hakkında düşünmeni istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد منك أن تفكر في ويتي , و لا أريدك أن تفكر في رفاقك في الفريق |
| Muhtemelen evet ama şimdi bunu düşünmeni istemiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | سيفعلون على الأرجح, ولكنني لا.. لا أريدك أن تفكر بشأن هذا الآن, مفهوم؟ |
| Seni yargıladığımı düşünmeni istemiyorum ama önümüzdeki 45 dakika boyunca seni acımasızca yargılayacağım. | Open Subtitles | حسنآ اوبس لا أريدك أن تشعر أنني احكم عليك لكن بالـ45 دقائق الجايه |
| İlgisiz olduğumu düşünmeni istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريدك أن تظن أنني غير مُدركة لما يحدث |
| Kötü bir zaman geçirdiğimi düşünmeni istemiyorum. Geçirmedim. | Open Subtitles | أنا لا أريدك أن تعتقد أنّني افسدت عليكي الوقت الطيب. |
| Piper, bunu sorun ettiğimi düşünmeni istemiyorum, çünkü etmiyorum. | Open Subtitles | بايبر، لا أريدكِ أن تعتقدي بأنني أمانع هذا، لأن العكس صحيح |
| Yanlış anlamanı ve bunu düşünmediğimi düşünmeni istemiyorum ama erkeklere bağlı kalacağım. | Open Subtitles | لا أريدك أن تشعري بالإهانة ولا تظني أنني لم أخذ ذلك بالحسبان لكني سأظل مع رجال |
| Para yerine senden bir şey isteyeceğim her şeyin buna bağlı olduğunu düşünmeni istemiyorum ama şunu söylim,eğer hayır dersen parayı vermeyebilirim. | Open Subtitles | سوف أسئلك شيئاً مقابل أعادة النقود لا أريدك أن تفكر بأن هذا العرض متوقف على القرض لكنني سوف أقول هذا أذا لم تقوله |
| Seni tuzağa düşürmeye çalıştığımı düşünmeni istemiyorum. | Open Subtitles | ..أنا فقط لا أريدك أن تفكر بأنني مثل, أنني قمت بإعداد كل ذلك, أنني قمت بدعوتك و |
| Bak, tek bir şey düşünmeni istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريدك أن تفكر فى شىء واحد فقط |
| Hayır canım, öyle düşünmeni istemiyorum. | Open Subtitles | كلا, أسمع يا عزيزي لا أريدك أن تشعر بتلك الطريقة |
| Tamam,sadece bu tarz bir şeyi sürekli yaptığımı düşünmeni istemiyorum. | Open Subtitles | حسناً، لا أريدك أن تظن بإنّي أفعل هكذا أمور طوال الوقت |
| Senin beni değer bilmez ya da, yaklaşılmaz birisi olarak... düşünmeni istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريدك أن تعتقد بأننى غيرمُقدرةللجميل, أو شديدة المراس |
| Çok utandım. Sorunun sende yada bende olduğunu düşünmeni istemiyorum. | Open Subtitles | أنا محرج ، لا أريدكِ أن تعتقدي أن هذا بسببك أو بسببي. |
| Jane, Drake'te güvende olmadığını düşünmeni istemiyorum. | Open Subtitles | حسناً ، "جاين" لا أريدك أن تشعري بعدم الأمان في الدريك |
| Bunun beni rahatsız ettiğini düşünmeni istemiyorum. | Open Subtitles | لأأ أريدك أن تظني أن ما حدث من قبل جعلني غير سعيد |
| Senin şeyine girmek için çabaladığımı düşünmeni istemiyorum. | Open Subtitles | لا تقلقي، أنا لا أريدك أن تفكري بأني أحاول الوصول لسروالك |
| Ben bunun hakkında düşünmeni istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريدكِ أن تشعري . بأي غرابة بشأنه |
| Seni rahatsız ettiğimi... düşünmeni istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريدكِ أن تظني بأنني أضايقكِ |
| Bunu parayı almak için kullandığımı düşünmeni istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد منك التفكير وأود أن استخدام شيء من هذا القبيل للحصول على المال. |
| Başka türlü düşünmeni istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريدك أن تعتقدي بأنك |
| Bunu düşünmeni istemiyorum, o yüzden bunu düşünmeyi bırak. | Open Subtitles | لا اريدك ان تفكر في ذلك لذلك توقف عن التفكير في ذلك |