| Zaman hakkında düşünmenin oldukça farklı bir yolu. | TED | إنها طريقة مختلفة بشكل كبير للتفكير بالوقت |
| Ancak PTSD hakkında düşünmenin bir başka yolu daha var. | TED | ولكن هناك طريقة أخرى للتفكير في ما بعد الصدمة. |
| Demek ki, bu, kanseri düşünmenin yeni bir yolu, kanseri düşünmenin, umutlu bir yolu. | TED | إذاً ، هذه طريقة جديدة للتفكير حول السرطان، إنها طريقة مليئة بالأمل للتفكير بالسرطان. |
| Yürütücü işlev ile ilgili böyle düşünmenin tamamen yanlış olduğunu söylemek için buradayım. | TED | حسنًا، أنا هنا لأخبركم أن هذه الطريقة في التفكير بالوظيفة التنفيذية خاطئة تمامًا. |
| Düşünmeden hareket etmektense Hamlet bizzat düşünmenin berbat entrikaları ile tükeniyor. | TED | فعوضاً عن التسرع يصبح هاملت فريسة المكائد المضنية للمغالاة في التفكير |
| İlişkilerim hakkında düşünmenin etkili yolu belki de herhangi bir zamanda, herhangi bir kişiyle olan yakınlığıma ve uzaklığıma bakmaktır. Fakat bir insana, işlevsel olarak, o an ne kadar ihtiyacım varsa o kadar yakın ve uzağım. | TED | طريقة أكثر كفائة للتفكير بعلاقاتي ربمل تكون فيما يتعلق بالدنو و البعد, اين أنا في نقطة معينة من الزمن بالنسبة لشخص واحد, أكون قريبا وبعيدا من ذلك الشخص, الأمر كله عائد إلى ما أحتاجه في هذه اللحظة. |
| Zaman içerisinde nereye doğru seyrediyor? Bunu düşünmenin bir yolu haklarında çok şeyler duyduğumuz biyolojik organizmaları düşünmek. | TED | ما هي توجهاتها عبر الزمن؟ أحدى الطرق للتفكير بالأمر هي بإعتبار الأعضاء الحيوية و التي نعرف عنها الكثير |
| Ama bunun hakkında olumlu düşünmenin bir yolu var mı? | TED | ولكن أهناك طريقة إيجابية للتفكير بالإمر |
| Gelecek hakkında düşünmenin ilk yolu, şu an hakkında bilgi sahibi olmaktır. | TED | الامر الاول للتفكير بشأن المستقبل هو ان نعرف حول الحاضر. |
| düşünmenin diğer yolu, çoğu şey gelişiyor. | TED | الطريقة الأخرى للتفكير هي، معظم الأشياء تتحسن. |
| Ve birşeyler hakkında düşünmenin tek doğal yolunun Benim dusunce yolumun (koklerinin) kökleri üzerine düşünmek olduğunun farkına vardım. | TED | أدركت جذور الطريقة التي فكرت أنها نوعا ما كانت أمرا طبيعيا فقط للتفكير في الأشياء. |
| "Eğer onların fikirleri hakkında topyekün bir şey sylemek istersen şimdi bunu düşünmenin zamanı olabilir. | TED | وإذا كان لديك ما تقوله عن أفكارهم، وبشكل جماعي، قد يكون الوقت قد حان للتفكير في الأمر. |
| Bunu düşünmenin bir yolu, aslında mekanizmanın proses etme kapasitesini bunu değiştirerek yeniden düzenleyebilirsiniz. | TED | وهناك طريقة للتفكير في هذا هو أنه يمكنك في الواقع إعادة صقل قدرة المعالجة الآلية عن طريق تغييرها. |
| Bu, ses hakkında düşünmenin en klasik yoludur. Kendinizi dünyaya ifade etmenin yolu. | TED | هي أيضاً أكثر الطرق التقليدية للتفكير بالصوت، إنّها طريقة لترك انعكاس لنفسك في العالم. |
| Teknolojinin ne demek olduğunu düşünmenin bir başka yolu, onsuz dünyanın nasıl olacağını düşünmek. | TED | لذلك، طريقة أخرى للتفكير في التكنولوجيا وما تعنيه هي تخيل العالم من دون تكنولوجيا. |
| Bu kelime hakkında düşünmenin iki yolu var sanırım. | TED | أعتقد أنه توجد طريقتان للتفكير حيال عالمنا هذا. |
| Ve bunun bir problem hakkında düşünmenin iyi bir yolu olduğunu sanıyorum. | TED | وأظن أن هذا أسلوب جيدٌ جداً للتفكير في المسألة. |
| Bu savaşın kendisinin bir hata olduğunu fark edene kadar tekrar düşünmenin bitmeyeceği. | Open Subtitles | و اعادة التفكير هذا لن يحدث إلى أن نعترف أن الحرب كانت غلطة |
| - Ben ölmeden önce yeni bir kariyer düşünmenin zamanı gelmiş. | Open Subtitles | الوقت بالنسبة لك لبدء التفكير عن مهنة أخرى قبل أن أموت |
| Yapmak istediğim şey için fiziksel düşünmenin üç versiyonunu kullanmaya karar verdim. | TED | الذي فكرت في عمله هو استخدام ثلاث إصدارات من التفكير الجسدي لصناعة شيء. |