"düşünmeyeceksin" - Translation from Turkish to Arabic

• تفكري
• تفكّري

Ona karşı ilgi göstereceksin ve bir daha asla zavallı Brandon'u düşünmeyeceksin.
ستضعين عينك عليه و لن تفكري بالكولونيل براندون

Bir daha onu görmeyeceksin, konuşmayacaksın, onu düşünmeyeceksin bile.
لايجب ان تلتقي به, او تفكري به, اوحتى تفكري بشيئا اخر

Rachel, on yıl sonra, bugünleri hatırladığında üyesi olduğun kulüpleri ya da kazandığın rolleri düşünmeyeceksin.
رايتشل بعد عشر سنوات عندما تتذكرين هذا الوقت لن تفكري بالنوادي التي كنت منضمة لها أو الأدوار التي حصلتي عليها

Bundan sonraki bir saati ya da bir dakikayı düşünmeyeceksin.
انظري إليّ فقط، لا تفكّري فيما سيحدث بعد ساعة

Beni bir daha asla düşünmeyeceksin ve yeni birini bulacaksın, sonra her zamankinden daha mutlu olacaksın.
لا تفكّري بي مُجددًا، فستجدي شابًا جديدًا وستصبحين معه أسعد من أيّ وقت مضى

Yani hâlâ umut var çünkü yakında bunu hiç düşünmeyeceksin.
-هذا يعني أنه ما زال هناك أمل لأن قريباً لن تفكري بالأمر مجدداً

Asla ve asla onun şirin olduğunu düşünmeyeceksin.
إياك أن تفكري أنه لطيف، إياكِ

Daha iyi bir şey düşünmeyeceksin,
لن تفكري بشكل افضل ابدا

Lucy Steward, ruhuna emrediyorum, hayatını kirleten bu büyük kötülüğün kendisi gerçekten ölmeden, ölmeyecek ya da ölümü düşünmeyeceksin!
أنا أوصيك بحق روحك الحيّة يا (لوسي سيوارد) بأن لا تموتي أو تفكّري في الموت... حتى يموت ذلك الشيطان الخبيث الذي لوّث حياتك