| O kadar tarafsız fikirliydi ki, düşmana da mühimmat verdiğini söylerler. | Open Subtitles | كان منصفا للغاية ، حيث قال الناس أنه زود العدو أيضا |
| Yüzbaşı Gordon, düşmana yardım ve yataklık etmeyi sana yasaklıyorum. | Open Subtitles | نّقيب جوردن، أحذرك من إعْطاء الراحةِ وتقديم المُسَاعَدَة إلى العدو |
| Görsel estetik kullanarak, düşmana psişik olarak saldırıdan vazgeçme hissi aşılayacağız. | Open Subtitles | يمكننا إستخدام القوة العقلية لنغرز داخل العدو عدم قدرته على الهجوم |
| 1. Dünya Savaşı'ndaki gibi, ortak düşmana birlikte savaşma dersi verecek, sahte deneyimlerimizden oluşan politik bir sınıfımız bir daha asla olmayacak. | TED | ابداً لن يكون هناك طبقة سياسية مزورة بتجربة القتال سوياً ضد عدو مشترك في الحرب العالمية الثانية. |
| Kendini, düşmana karşı görünmez yapmak temel bir taktiktir, Tom. | Open Subtitles | أن تجعل نفسك مخفياً للعدو إنها تقنية سهلة يا توم |
| İki deniz piyadesi düşmana rehin düşmüştü ve bundan fazlasını söylemeyeceğim. | Open Subtitles | اختطف الأعداء جنديين من مشاة البحرية ولن أتفوه بأكثر من ذلك. |
| Hatırlıyorum da senato konuşmalarınızın düşmana yardım ve yataklık ettiğini söyleyerek onları eleştiriyordu. | Open Subtitles | أتذكّر أنه انتقد خطاباتكم في مجلس الشيوخ وصفها بأنها كانت تساعد وتحرّض العدوّ |
| Bu düşmana karşı, başarısı kas gücünden daha fazlasına bağlıdır. | Open Subtitles | ضد هذا العدو نجاحه يحتاج لما هو أكثر من العضلات |
| Bu düşmana da aynısını yaparsanız dünyanın bir ucunda sınır çatışmalarıyla kalmayacak. | Open Subtitles | إذا كررتم الأمر مع هذا العدو لن تصبح كمناورة حدودية بمنتصف العالم |
| Bölüğü Washington'a kadar takip edip doğrudan gerçek düşmana gidelim. | Open Subtitles | اتبعوا الكتلة الثانية إلى العاصمة وقاتلوا العدو الحقيقي وجهاً لوجه |
| Ve eğer savunucu yanlış düşmana misilleme yaparsa, bir düşman daha kazanma ve diplomatik açıdan soyutlanma riskini alır. | TED | وإذا ما كان المدافع يرد ضد العدو الخطأ ، انه خطر جعل العدو أكثر من واحد وينتهي المطاف بعزلة دبلوماسية. |
| İşte burada da doktor dolu olmayan bir kamerayla düşmana hücum ediyor. | Open Subtitles | هنا الدكتور و هو يهاجم العدو بآلةِ تصوير فارغة. |
| Gözünüz bende olsun. düşmana her yönden saldıracağız. | Open Subtitles | نُحيطُ العدو مِنْ ذلك الجانبِ وذلك الجانبِ |
| düşmana ne yaparlar bilmiyorum, ama beni korkutuyorlar. | Open Subtitles | لا أعرف ما ذا سوف يفعلون مع العدو , لكنهم يفزعونى |
| Gördüğünüz gibi aslında bizden çok daha hızlı uyum sağlayan ve gelişen görünmez bir düşmana karşı savaş hâlindeyiz. | TED | فكما ترون، نحن في الحقيقة نقاتل في حرب ضد عدو غير مرئي يتطور ويتكيف مع الجو المحيط بشكل أسرع بكثير مما نفعل. |
| Mısır'lılar ortak düşmana karşı, kardeşçe birlik mi olacaklar? | Open Subtitles | مرة أخرى سيقف المصريون معا اٍخوة ضد عدو مشترك |
| - Şimdiye kadar hiç bir düşmana kendi mahvoluşunu görme imkânı vermedim. | Open Subtitles | لم يسبق لي حتى الآن السماح للعدو اختيار موقعه الهجومي |
| düşmana karşı koymaya yemin edenler bizi engellememeye dikkat etmeliler. | Open Subtitles | من يدعي أنه يستطيع أن يواجه الأعداء لا يستطيع أن يواجهنا |
| Yüzlerce hayat kadını düşmana gösteri yapmak için imparatorun yanında yolculuk yapıyordu. | Open Subtitles | مئات العاهرات تسافر لتمثّل امام العدوّ بجانب الامبراطور. |
| İkinci aşama da, zengin olmak birçok düşmana çekici geliyor. | Open Subtitles | بطبيعة الحال فالرجال الذين لهم مثل مركزى لديهم أعداء |
| Tek yaptığım onu daha güçlü bir düşmana çevirmek oldu. | Open Subtitles | وكلّ ما فعلته هو أنّي حوّلته إلى عدوّ قوي. |
| Öyle dostun varsa düşmana ne hacet! | Open Subtitles | إنه مصدر للتعاسة ، وقد اتخذته صديقاً لك وأنت لست بحاجة لعدو |
| Onları bu teröristçe yaklaşımlarını engellemek için neden bu ortak düşmana karşı birleşmiyoruz? | Open Subtitles | ،بما أنك كنت هدفاً لمخططهم الإرهابي لمَ لا تنضم إليّ ضد عدونا المشترك ؟ |
| Gözümün içine baka baka yalan söyledi. Arkamı dönmeden düşmana katıldı. | Open Subtitles | أتعلم لقد كذب متعمدًا بوجهي وقبل أن أديري ظهري أنضم للأعداء |
| Kendini adamış bir düşmana, sadık bir dosttan daha fazla hayranlık duyarım. | Open Subtitles | إذا هناك أي شئ أَحترمه أكثر من صديق مكرَّس، هو أصبح عدواً |
| Bir grup eğitimsiz adamın büyük bir düşmana karşı başarılı olacağını kim düşünürdü. | Open Subtitles | من كان يظنُ أن رجالًا غير مدربين، سيبلون جيدًا أمام خصم قوي كهذا؟ |
| Aylarca paramızı yiyip, biraz daha fazlası için benim kellemi düşmana teslim etmek isteyenleri. | Open Subtitles | الذين أخذوا أموالنا لأشهر وكانوا سعداء بمحاولة إيصال رأسي إلى أعدائنا مقابل المزيد من المال |
| Başkan Hassan'a karşı düzenlenen suikastın ve düşmana nükleer materyal sağlanmasının arkasında Rus hükümetinin içindeki bazı gruplar var. | Open Subtitles | عناصر داخل الحكومة الروسية مسؤولون (عن اغتيال الرئيس (حسان وتزويد أعدائه بالمواد النووية |
| Savaş meydanındaydın ve kılıcını etrafa sallıyordun düşmana saldırıyordun, nara atarak canın pahasına dövüşerek. | Open Subtitles | كنتى فى ارض المعركه والسيف فى يدك تلوحين به من على رأسك ضد الاعداء صارخه فى اعدائك قاتلوا من اجل ارواحكم |