| Peki o zaman düşmanlarımızın perişanlığına ve ölümden dönen dostların tekrar buluşmasına. | Open Subtitles | حسنا, إذا نخب عذاب أعدائنا واجتماع شمل الأصدقاء الذين عادوا من الموت |
| Endişemiz, düşmanlarımızın nükleer programlarına yardımcı olacak teçhizatlar yapıp satıyor olma ihtimali. | Open Subtitles | القلق أنه يزود معدات يمكن أن تسخدم في البرنامج النووي لدى أعدائنا |
| Ancak böyle bir alet veya mucidi düşmanlarımızın eline düşerse... | Open Subtitles | ولكن إذا وقع جهاز كهذا أو مُخترعه في أيدي أعدائنا |
| düşmanlarımızın bizden zayıf olmaları ya da topraklarını istememiz gibi. | Open Subtitles | مثلاً لأن أعداءنا أضعف منا أو أننا نريد كل أراضيهم |
| düşmanlarımızın bizim kadar yorgun olduklarını düşünerek avunamıyoruz bile çünkü değiller. | Open Subtitles | لا يُمكننا حتّى تعزية أنفسنا أنّ عدونا مُتعب مثلنا. لأنّهم ليسوا كذلك. |
| Her şeyin sonunda, canımızı en çok acıtacak olan, düşmanlarımızın sözcükleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır. | TED | وفي النهاية، ماسوف يؤلم أكثر ليست كلمات اعدائنا بل صمت أصدقائنا. |
| Ancak böyle bir alet veya mucidi düşmanlarımızın eline düşerse... | Open Subtitles | ولكن إذا وقع جهاز كهذا أو مُخترعه في أيدي أعدائنا |
| Ve Tanrı olan bütünüyle gizemli aşkının dolaylı anlatımını bize verebilen sıksık, belki de düşmanlarımızın tam ötekiliğidir. | TED | وعلى الغالب ربما غيرية أعدائنا يمكن أن تعطينا تنويهات حول ذلك التسامي والسمو الغامض الذي هو الله. |
| Yani... kıpırdamadan sessizce durup... düşmanlarımızın bizi dişlemesini bekleyeceğiz. | Open Subtitles | لذا سنبقى ساكنين وندع أعدائنا يأتون إلينا ويهاجموا |
| Yani... kıpırdamadan sessizce durup... düşmanlarımızın bizi dişlemesini bekleyeceğiz. | Open Subtitles | لذا سنبقى ساكنين وندع أعدائنا يأتون إلينا ويهاجموا |
| Ve aynı zamanda bu gece, düşmanlarımızın liderini de anıyoruz. | Open Subtitles | وفى هذه الليلة أيضا فنحن نوجه تقديرنا لقائد أعدائنا |
| düşmanlarımızın uzun aylar süren muharebelerde bile başaramadıklarını biz 2 günde başarmıştık. | Open Subtitles | ما لم يحققه أعدائنا أبداً حتى بعد معارك لمدّة شهر أنجزناه خلال يومان |
| Her neyse, bizim uzaylı düşmanlarımızın hizmetinde en üst mevkide bir askerdin. | Open Subtitles | على أية حال، أنت كنت بتصنيف الرتب العليا الضابط في خدمة أعدائنا الأجانب |
| düşmanlarımızın gönlünü fethetmek ve onları müttefikimiz yapmak için çabalayabiliriz ve çabalamalıyız da. | Open Subtitles | يمكننا أن ويجب أن نسعي للربح بقلوب وعقول أعدائنا وتحويلهم إلى حلفائنا |
| Bu iki tasarı hem dahili hem de harici düşmanlarımızın kökünü kazımak için gereklidir. | Open Subtitles | هذه الفواتير هما ضرورية في إستئصال أعدائنا من الداخل والخارج |
| Onlar düşmanlarımızın cesetleri. | Open Subtitles | كيف سنتخلص من الجثث؟ تلك جثث أعدائنا تلك جثث أعدائنا |
| Işığımıza karşı her bir direnci hesaba katıyoruz, ...tıpkı düşmanlarımızın atalarının daha başparmağı gelişmeden ya da omurgası oluşmadan. | Open Subtitles | نحن نتوقّع أيّ مقاومة ستكون سلسه كأسلاف أعدائنا حتى الآن لم يخرجون أيّ أصابع إبهامهم أو في الحقيقة أعمدتهم الفقرية |
| Ama işin zor tarafı, düşmanlarımızın yerlerini bilmememiz. | TED | ولكن التحدي هو أننا لا نعلم أين أعداءنا. |
| düşmanlarımızın değil savaşın komünist olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | و قال ان عدونا لم يكن الشيوعيين، بل هي الحرب نفسها. |
| Onurla hiç bir alakası yok, sadece hayatta kalmak... ve düşmanlarımızın mutlak yenilgisi. | Open Subtitles | انت لن تفعل اي شئ بشرفك و لكن البقاء للاقوي و الهيمنه الكامله علي اعدائنا |
| düşmanlarımızın etrafında toplanacağı bir sancak olacaktır! | Open Subtitles | إن كان لازال حياً فسيكون جداراً يتجمع حوله أعداؤنا |
| Onları düşmanlarımızın uzak karakollarından ayırmayı başardık. | Open Subtitles | لقد أستطعنا أن نجمعهم من المعسكرات الخارجية البعيدة لأعدائنا . |
| Konseye düşmanlarımızın toplandığını, ablanın hükmedemediğini, Shieldlans'i kurtarmak istediğini söyle. | Open Subtitles | اخبر المجلس أن اعداءنا يتجمعون أن أختك لا يمكنها أن تحكم أن كنت تريد حفظ (شيلدلاند) |