| Gaston, düdüğünü bir kenara bırakabilirsin. | Open Subtitles | غاستن تستطيع ان تضع صفارتك جانبا |
| - Gidip düdüğünü geri al yeter. | Open Subtitles | كيف؟ فقط اذهب وخذ صفارتك مرة اخرى |
| İnşallah cidden o bizon düdüğünü duyar. | Open Subtitles | انا آمل انه يستطيع حقا سماع صفارة الثيران هذه |
| Garsonun düdüğünü aşırdı ve herkese çalmaya başladı. | Open Subtitles | أنها سرقت صفارة النادل وبدأت بأعطاء الجميع مشروب |
| Buhar düdüğünü duyana kadar bekle. | Open Subtitles | إنتظر حتى تسمع الصافرة البخارية |
| Trenin düdüğünü dinle. | Open Subtitles | هل تستمع الى الصافرة ؟ |
| Eğer Ray ve Katy ile yürütemezsek sis düdüğünü çal, çünkü deniz fenerine taşınıyoruz. | Open Subtitles | و ان لم تفلح الامور مع راى و كايتى أطلقى صافرة الضباب لأنة وقت المنارة |
| Oh! Bekle. düdüğünü unuttun. | Open Subtitles | إنتظر، لقد نسيت صفارتك |
| Umarım düdüğünü almışsındır. | Open Subtitles | أتمنى أنك أحضرت صفارتك! |
| düdüğünü çal. | Open Subtitles | اطلق صفارتك |
| Norbit'in polis düdüğünü arayıp duruyordum, bak nerden çıktı. | Open Subtitles | انا كنت ابحث عن صفارة نوربت للشرطة |
| Evet, imdat düdüğünü kim verdi sanıyorsun? | Open Subtitles | أجل، من تظنين أعطاه صفارة الخطر؟ |
| Tanrım, başka bir adamın düdüğünü öttürdü. | Open Subtitles | لقد قام بالتصفير من صفارة الحكم |
| - Başka birisinin düdüğünü öttüremezsin. | Open Subtitles | - أنت محق بهذا - لا تقم بالتصفير من صفارة رجل آخر |
| Trenin düdüğünü dinle. | Open Subtitles | هل تستمع الى الصافرة ؟ |
| Ve hakem düdüğünü çalıyor. | Open Subtitles | والحكم يطلق الصافرة |
| İnsanlar için köpek düdüğünü değil. | Open Subtitles | ليس صافرة كلب للبشر |
| Bunu daha çok senin koç düdüğünü | Open Subtitles | إنها أقرب إلى صافرة دعم |