"düzeltebilirsin" - Translation from Turkish to Arabic

• إصلاح
• تصحيح
• اصلاح
• اصلاحها

Ama istersen, işleri düzeltebilirsin.
لكن إذا كنت تعتقدين أن بإمكانك إصلاح الأمر,افعليها

Evet, bir hata yaptın. Ama bunu düzeltebilirsin.
أجل، لقد أخطأتِ ولكن مكنكِ إصلاح الأمر

Artık ona yardım edemeyebiliriz ama sen... Sen joe... Bu durumu düzeltebilirsin.
...لعلها كانت تساعدنا في الماضي، ولكن أنت بوسعك إصلاح هذا الأمر

- Leo ile aranı düzeltebilirsin.
ما زال يمكنك أنت و " ليو " تصحيح الأمور - أنا و " ليو " أنتهينا -

Bir hata yaptın ve artık düzeltebilirsin.
حسناً كان ذلك خطأ ويمكنك تصحيح ذلك

Ayı'yı düzeltebilirsin ama, bunu biliyorum.
ولكن بإمكانك اصلاح الدب,انا اعلم انك تستطيع اصلاحه

Eminim bunu düzeltebilirsin.
حسنا انا واثق ان بإمكانك اصلاح ذلك

Peki, umarım onu düzeltebilirsin, Fraser.
حسنا,اتمنى ان تستطيع اصلاحها يا فريزر

Artık kendini suçlamayı bırakabilirsin. Belki Florida'daki çocuklarınla aranı düzeltebilirsin.
لذا، تستطيع التوقف عن لوم نفسك. قد يكون بإمكانك إصلاح الأمور مع ابنك في "فلوريدا".

Bunu düzeltebilirsin, değil mi?
مازال بإمكانك إصلاح هذا ، صحيح ؟

Bunu düzeltebilirsin Nick, değil mi?
نيك، يمكنك إصلاح الأمر، مفهوم ؟

Ama sadece sen bu durumu düzeltebilirsin.
لكنك الوحيدة التي بوسعك إصلاح الأمر

Çok geç olmadan bu durumu düzeltebilirsin.
يمكنك إصلاح هذا قبل فوات الأوان

Şefim, bunu düzeltebilirsin.
أيُها الرئيِس، بإمكانَك إصلاح ذلك.

Hâlâ birçok şeyi düzeltebilirsin.
يمكنكم تصحيح الكثير من الأمور

tamam bunu düzeltebilirsin.
حسناً، يمكنك تصحيح هذا.

O sana çok kızdı, ama sen bunu düzeltebilirsin.
فكر يا (بوج) إنها غاضبه لكنى بإمكانى تصحيح هذا

Düşün, Boog. O sana çok kızdı, ama sen bunu düzeltebilirsin.
فكر يا (بوج) إنها غاضبه لكنى بإمكانك تصحيح هذا

Yalancı şahitlik bir suçtur ama bunu düzeltebilirsin.
الشهادة الزور جريمة و تستطيعي اصلاح هذا

Bunu düzeltebilirsin, değil mi?
يمكنك اصلاح هذا , صحيح؟

- Durumu düzeltebilirsin.
يمكنكِ اصلاح هذا

Belki kendin düzeltebilirsin ama.
أو ربما يُمكنكِ اصلاحها انتِ هذه المرة