"düzenliyor" - Translation from Turkish to Arabic

• يقيم
• تنظم
• تنظيم
• تقيم
• ينظم
• سيقيم
• ستقيم
• يستضيف
• تقوم
• يقيمون
• تستضيف
• من نظَم
• يعقد

Marcelino, dükkanın arkasında horoz dövüşleri düzenliyor.
مارسلينو يقيم مباريات مصارعة ديوك في مؤخرة متجره.

İroniye bak, o düğünü başkaları için düzenliyor
يا لسخرية القدر، بالأمس كانت تنظم أعراس الآخرين

Walter halkla ilişkiler bölümünü yeniden düzenliyor ve yakın olduğu zeki birine ihtiyacı var.
يعيد والتر تنظيم العلاقات العامة وهو بحاجة لشاب عبقري يضع فية كل ثقتة

George, Susan Ross Vakfı bu hafta sonu bir görüşme düzenliyor.
جورج، تقيم مؤسسة سوزان روس حدثاً هاماً عطلة الأسبوع.

Şu kutuyu görüyorsunuz. Sanıyorum kurbana verilen sıvı miktarını düzenliyor.
أترى هذا الصندوق ، نعتقد أنه ينظم كمية السائل الذي ينتقل للضحية

Yarın büyük bir parti düzenliyor, ve bu onun gerçek doğum günü bile değil.
إنه سيقيم حفلة رائعة غداً، مع العلم إنه ليس عيد ميلاده بالواقع.

Annem parti düzenliyor. O da orada olacak. Belki orada aramızı bozabilirsin.
أمّي ستقيم حفلة كوكتيل، ستحضر معنا ربما يمكنك أن تفرّق بيننا

Picker, botanik bahçesi için Sheraton Boston'da bu gece benim şerefime bir yardım toplantısı düzenliyor.
بيكر يستضيف منفعة الحديقة النباتية فى شيراتون بوسطن الليلة يشرفنى

Montecito bir blackjack turnuvası düzenliyor.
المنتسيتو يقيم مسابقة في لعبة البلاك جاك

Cumartesi akşamı evinde bir ziyafet düzenliyor ve sizin de orada olmanıza bayılacak.
أنه يقيم حفلة عشاء في منزله ليله السبت , و يحب يا رفاق أن تحضروا

Çünkü bu akşam Beyaz Saray'da adına başkan dediğimiz kişi bir yemek düzenliyor.
لأنه الليلة, في البيت الأبيض الرجل الذي يسمي نفسة برئيسنا يقيم حفلة

- Derek, FBI konuşma şeklimizle ilgili seminerler düzenliyor.
ديريك .. مكتب التحقيقات الفدرالية تنظم ندوات بينما نحن نتحدث

Derek, FBI konuşma şeklimizle ilgili seminerler düzenliyor.
ديريك، تنظم مكتب التحقيقات الفدرالي ندوات حول الطريقة التي نتحدث.

Bunun için hayatlarımızı yeniden düzenliyor sonra da Oliver uyum sağlamadığında anında her şeyi çöpe atıyor.
إنها تعيد تنظيم حياتنا فقط لهذا الأمر وبعدها تنسى الموضوع كله

Bu hücre büyümesini tekrar düzenliyor.
الأمر الذي يمنع آليات تنظيم نمو الخلايا.

Yani, beni çok az tanıyor ve bir şekilde doğum günü partimi düzenliyor.
, أقصد , انها بالكاد تعرفني و الآن هي تقيم لي حفلة عيد ميلاد؟

Siyahi kiliseleri yönetimi cuma günü bağış gecesi düzenliyor.
الكنيسة الأفريقية تقيم حفلة لجمع التبرعات يوم الجمعة.

Bu gece yat kulübünde bir yardım gecesi düzenliyor.
سيقيم حفل خيري الليلة في الجمعية الجديدة لنادي اليخت

Dinle.Bir arkadaşım pazar günü kocası için bir barbekü düzenliyor, ve bence sen de gelmelisin.
اسمعي، ستقيم صديقة لي حفل شواء لزوجها يوم السبت و أظن أنه يجب أن تأتي حقاً؟

Eğitim bölümümüz, buranın öğrencileri için saha gezileri düzenliyor.
قسمنا التربوي يستضيف رحلات ميدانية لتلاميذ المرحلة الابتدائية بالمدينة

Kendini yeniden düzenliyor ve bu sayede besin konsantrasyonunun en yüksek olduğu konumu bulup o noktada duruyor.
تقوم بإعادة تشكيل نفسها، ثم واقعاً تتمكن من بلوغ التركيز الأعلى للغذاء داخل النظام وتتوقف هناك.

Kızlarla çılgın partileri hep bekarlar düzenliyor.
إنهم العزاب الذين يقيمون الحفلات الجامحه مع كل اولئك الفتيات

Majeste bu gece bir şölen düzenliyor.
صاحبة السمو تستضيف مأدبة اللّيلة

Freddie Cortina kayak tatilini düzenliyor.
فريدي هو من نظَم رحلة التزلج إلى كورتينا

Klon askerleri hızla kayıp verirlerken, Galaktik Senato, savaşın gerçek maliyetini görüşmek için acil bir oturum düzenliyor.
بينما قوات المستنسخين تعاني من الخسائر بمعدلات خطيرة مجلس شيوخ المجرة يعقد جلسة طارئة