| Doğal enerjiyi kullanma ve dış dünyaya yansıtma gücü olmalı. | Open Subtitles | لابد انه له علاقة بالطاقة المسّخرة توجه إلى العالم الخارجي |
| Gözlerimi ve kulaklarımı dış dünyaya kapatıp gerçeğin ne olduğunu anlamalıyım. | Open Subtitles | أنّي يجب أن أغلق أذناي وعيناي عن العالم الخارجي لإدراك الحقيقة |
| - Aileniz, cemiyetimizi terk ederek dış dünyaya geri dönmelidir. | Open Subtitles | عائلتك يجب أن تترك مجتمعنا و تعود إلى العالم الخارجي |
| Ayrıca herkes sosyal adalet çalışmalarının dış dünyaya görünür olmasını istedi. | TED | أراد الجميع أن يظهر أهمية العدالة الاجتماعية للعالم الخارجي. |
| Artık dış dünyaya, dağınık bir dinleyici kitlesine mesaj göndermek isteyen bir çok kurum bu değişikliğe ayak uydurdu. | TED | للعالم الخارجي ، لتوزيعها للجمهور المستهدف هم الآن يستخدموها لهذا التغيير حيث المتلقي يمكنه الرد على ما طٌرح |
| Bir düşünsenize, sizi dış dünyaya bağlayan, beyninizdeki o biteviye dırdırdan bütünüyle kopmak nasıl bir şey olurdu? | TED | تخيل ما هو أن تكون منفصلاً تماماً عن عقلك الذي يربطك بالعالم الخارجي |
| Bizim yaptığımız ise ben de dahil olmak üzere herbirini dış dünyaya hayranlıkla yollayıp mükemmel olmasını istememizdir. | TED | مانفعله هو اننا نرسل كل واحد منهم, الى من فيهم انا, الى العالم الخارجي مع التذكير, كن مثالياً. |
| Kızıl Kmerler dış dünyaya açılan kapıları kapadılar. | TED | أغلق الخمير الحمر الأبواب من العالم الخارجي. |
| Ofiste insanların birbirine biraz daha iyi davrandığı bir ortam yaratmak istedik, dış dünyaya kıyasla sadece biraz daha saygı ve değer. | TED | وفي المكتب، أردنا أن نخلق بيئة يعامل فيها الناس بعضهم بطريقة أفضل قليلًا، فقط أكثر احترام قليلًا ومراعاة منها في العالم الخارجي |
| Kendimizi, itibarımızı savunuyoruz dış dünyaya karşı. | Open Subtitles | ندافع عن أنفسنا عن سمعتنا ضد العالم الخارجي |
| Bu süre içerisinde dış dünyaya kapalıyız. | Open Subtitles | إبتداءً مِنْ هذه اللحظةِ، نحن مُغلق مِنْ العالم الخارجي. |
| dış dünyaya kapalıdırlar. | Open Subtitles | لتجار المخدرات ، إنها توفر عزل عن العالم الخارجي |
| Yarışma dış dünyaya gidecek görevlimiz olması için aranızdan en yetenekli olanı belirleyecek. | Open Subtitles | هذه المنافسات ستحدد ...من منكن الأقدر على أن تكون رسولتنا... إلى العالم الخارجي |
| dış dünyaya yeterince şans vermiş gibi görünmüyorsun. | Open Subtitles | لا يبدو ان العالم الخارجي قد حظي بفرصة لتجربيه |
| Çıktığımda dış dünyaya uyum sağlamakta çok güçlük çektim. | Open Subtitles | وحينما انتهيت منها لم أعرف كيفية التعامل مع العالم الخارجي |
| Heryerden. dış dünyaya götürülmüş olabilir. | Open Subtitles | فى كل مكان، من الممكن ان يكون أخذها للعالم الخارجي |
| Asla dış dünyaya açılmıyor olayların gidişâtına. | Open Subtitles | لم يمتد أبداً للعالم الخارجي أو لمسار الأشياء |
| Asla dış dünyaya açılmıyor olayların gidişâtına. | Open Subtitles | لم يمتد أبداً للعالم الخارجي أو لمسار الأشياء |
| dış dünyaya anlaşmamız hakkında ne kadar az şey söylerseniz o kadar mutlu olursunuz. | Open Subtitles | اقل ما سوف تقولونه للعالم الخارجي عن اتفاقنا اكثر سعاده عما كان سيحصل |
| dış dünyaya açılmak gibi bir şeydir bu. | Open Subtitles | و يظهر من سطحها مثل فتحات للعالم الخارجي |
| Elflere, cücelere ve dış dünyaya karşı ilgisi olduğundan... hayat konusunda biraz tecrübelidir ve dış dünyayı, sevdiği her şeyi feda edebilecek seviyede önemsemektedir. | Open Subtitles | ،وهو مهتم بالجن والأقزام والغرباء ،ولا يعلم إلا القليل عن العالم ويشكل اهتمامه بالعالم الخارجي إلى الحد |