| Peki neden yarasa dışkısını dünyanın öbür ucundan Avrupa'ya getiriyoruz? | Open Subtitles | ولماذا نحن نسوق براز الخفاش الى اوروبا بعيدا عن العالم؟ |
| Böceğin dışkısını test etmek aslında seninkini test etmekten daha kesin sonuç verir. | Open Subtitles | إن فحص براز الحشرات أكثر دقة من فحص برازك أنت |
| Köpeğim sizin parklarınızdan birinde başka bir köpeğin dışkısını yedi. | Open Subtitles | ذهب كلبي الى واحدة من الحدائق الخاصة بك وأكل براز كلب أخر |
| Yalnızca dışkısını yersen ya da onunla ağız ağıza gelirsen sana bulaşabilir. | Open Subtitles | لن تصابي بالمرض إلا إن أكلتِ قاذوراته أو قمتِ بالإسعاف الفموي - توقفي! |
| Daha da önemlisi doğruysa kuş dışkısını hemen temizlemeliyiz yoksa kemiklerimi mahvedecek. | Open Subtitles | {\pos(192,230)} الأهم من ذلك، إن كان صحيحاً، يجب إزالة ذرق الطيور فوراً أو ستتلف عظامي. |
| Kadın içerde elleri ve dizlerinin üstüne çökmüş o küpeleri almak için kendi dışkısını karıştırıyordu. | Open Subtitles | كانت هناك على يديها وركبتيها تبحث بينَ برازها لإستعادة هذه الأقراط |
| Bu arada peşinden gidip koca dışkısını topluyorum. | Open Subtitles | هذا بالإضافة إلى تنظيف فضلاتها المقرفة |
| Farmville'deki Konfederasyon askerleri o kadar açlarmış ki at dışkısını, tohum ve mısır için eşelemişler. | Open Subtitles | -حتى أنهم بحثوا عن البذور والذرة من براز الخيل |
| Köpeklerin dışkısını inceledin mi? | Open Subtitles | هل قمت بفحص براز الكلاب؟ |
| -Arkadaşım Jeffrey'nin de kendi dışkısını yiyen bir köpeği var. | Open Subtitles | صديقي (غيفري) لديه كلب يأكل قاذوراته |
| Tamam. Kuş dışkısını konsantre glikolle dezenfekte ettim. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} حسناً، قمت بتحييد ذرق الطيور بإستعمال رُكازة مُطهر "غليكول"... |
| Ayrıca onları yakinen gözlemlemek zorundasınız zira domuz fırsatını bulunca kendi dışkısını yiyen bir hayvandır. | Open Subtitles | لانه ان اتيحت لهم الفرصة الخنازير سوف تأكل برازها |
| O da kendi dışkısını yiyor. | Open Subtitles | الكلاب تأكل فضلاتها |