| Hemenardından yeşil broşürler dağıtıldı. | Open Subtitles | لم نقم بأي حملة أو شئ من ذلك القبيل وتمّ بعد ذلك توزيع النشرات الخضراء |
| Alana'nın fotoğrafı ülkedeki tüm hastanelere ve kolluk kuvvetine dağıtıldı. | Open Subtitles | تم توزيع صور الانا على كل مستشفى و كل مؤسسة في هذا البلد |
| Rezervasyonlar 650'şer metrekarelik bölümlere ayrılarak Kızılderililer'e bireysel olarak dağıtıldı ve artan topraklar ellerinden alındı. | TED | تم تقسيم المحميات لمناطق كل منها يبلغ الـ 160 فدانا وتم توزيعها على أفراد السكان الأصليين مع زيادة تم التخلص منها. |
| - Yok edildi ve parçaları işçilere dağıtıldı. | Open Subtitles | لقد تم تدميره و المواد الخام تم توزيعها على العمال ماذا؟ |
| FBI'ın arananlar listesindeki resmim her yere dağıtıldı. | Open Subtitles | الشرطة الفيدرالية وزعت صور لي في كل مكان |
| Evet efendim. Yüzlerce resmi basıldı ve dağıtıldı. | Open Subtitles | آجل سيدي ، مئات من صور وجهه وزعت عليهم |
| Bu mizahi, derin ve isyankar ifadeler stratejik olarak Soho'nun sanat sahnesi içerisinde dağıtıldı. | TED | وكانت تلك التعبيرات الفكاهية البليغة والمتمردة أيضًا منتشرة بشكل استراتيجي في شتى أنحاء الساحة الفنية في حي سوهو. |
| Hani sen "Bir kere kartlar dağıtıldı mı, iyi adam olmam" sözün. | Open Subtitles | "اعتقد ان "عندما توزع الاوراق فأنا لست شخصا لطيفا |
| Hatalı listeler dağıtıldı. Ne zaman ayrıldıklarını bilen yok. | Open Subtitles | وتم توزيع مواعيد كاذبة، لا أحد يعرف بالضبط متى سيرحلون |
| Öyle konuşma... Tüm davetiyeler dağıtıldı bile... | Open Subtitles | لا تقولي هذا لقد تم توزيع الدعوات |
| Katılanlara, okumaları için birer kopya dağıtıldı. | Open Subtitles | تم توزيع نسخ للمشاركين ليتم قراءتها... |
| Yirmi farmasötik şirketinin işbirliği sayesinde büyük miktarda ilaç üretilip ülkenin dört bir yanına dağıtıldı. | Open Subtitles | و بتعاون عشرين شركه فيما بينها تم إنتاج كميه كبيره يجري توزيعها في جميع أنحاء البلاد حالياً |
| Tristan'in fotoğrafı her yere dağıtıldı tren, metro istasyonları, havaalanı, barınaklara, ve şehirdeki ekiplere. | Open Subtitles | صور تريستان تم توزيعها على الجميع القطار، محطة المترو، والمطار مأوى، سيارات المهام المخصصه في المدينه |
| Sıçrama koordinatları dağıtıldı efendim. | Open Subtitles | إحداثيات العبور تم توزيعها ياسيدى |
| Çünkü bir kere kartlar dağıtıldı mı ... | Open Subtitles | لأن هذه الاوراق إن وزعت |
| Şapka giyen iki köpek. Listeler rastgele dağıtıldı. | Open Subtitles | هذهـ القوائم وزعت بشكل عشوائي |
| Askerlere gaz bombaları dağıtıldı. | Open Subtitles | لقد وزعت حاويات الغاز |
| Kuleler çöktükten sonra adamlarımız terörist eylemleri takip etmek üzere dağıtıldı. | Open Subtitles | بعد أن إنهار البرجان ، عندما كانت قوانا العاملة منتشرة تتعقب الأنشطة الإرهابية |
| Fotoğrafları tüm yerel ve ulusal teşkilatlara dağıtıldı. | Open Subtitles | صوره منتشرة في كلّ الوكالات المحلية |
| - Şarkı sadece bir bölgeye Detroit istasyonlarına dağıtıldı. | Open Subtitles | تحاول اظهاري كاحمق - لقد قالت نيكي هذا - الاغنيه توزع في مناطق محليه و علي الاخص في ديترويت |