| Mae, pirinçten tahtına oturmuş, o zevksiz arabayla anacaddeden geçerken... gülümseyerek herkese selam veriyor ve bütün serserilere öpücük dağıtıyordu. | Open Subtitles | و هى تجلس على عرش نحاسى و تركب بابتذال و تطفو عبر شارع مينز تبتسم و تنحنى و تنثر القبلات لكل الحثالة الواقفون فى الشارع | 
| Mae, pirinçten tahtına oturmuş, o zevksiz arabayla anacaddeden geçerken... gülümseyerek herkese selam veriyor ve bütün serserilere öpücük dağıtıyordu. | Open Subtitles | و هى تجلس على عرش نحاسى و تركب بابتذال و تطفو عبر شارع مينز تبتسم و تنحنى و تنثر القبلات لكل الحثالة الواقفون فى الشارع | 
| Dikkatimi dağıtıyordu. | Open Subtitles | - أدت لتشتيت انتباهي | 
| Dikkatimi dağıtıyordu. | Open Subtitles | - أدت لتشتيت انتباهي | 
| Bir adamla karşılaştım. Süt dağıtıyordu. | Open Subtitles | ثم رأيت ذلك الرجل، لقد كان يوصل طلبية حليب. | 
| Bir adamla karşılaştım. Süt dağıtıyordu. | Open Subtitles | ثم رأيت ذلك الرجل، لقد كان يوصل طلبية حليب، واكنت برفقته فتاة صغيرة، | 
| Yapılan işler karşılığında para dağıtıyordu. | Open Subtitles | كان يوصل النففات الحكوميه السريه لعمليات محدده | 
| CIA'nin kirli parasını dağıtıyordu.. rüşvetler, gizli ödemeler. | Open Subtitles | كان يوصل الرشاوي و الرواتب لعملاء المخابرات |