| Evde başkaları da olacak ama biz yine de çalışabiliriz. Ne diyorsun? | Open Subtitles | سيكون هناك أناس ولكن سيكون بوسعنا العمل أيضاً |
| Kızlar da olacak. Hem duyduğuma göre iyi yemekler de varmış. | Open Subtitles | سيكون هناك فتيات، وسمعت بأن الطعام ممتاز. |
| Çünkü ben dağıtımcıyım. Sağ olduğum sürece hep bir sonraki adım da olacak. | Open Subtitles | لايقتلونى طالما أنا أحضر لهم مايريدون مادمت أنا حي سيكون هناك دائما مرّه قادمه |
| -Ben Rheims'e gidiyorum. Strayer yarbay Dobie'nin düğünü için en az bir hafta daha Londra'da olacak. | Open Subtitles | ستراير" سيكون في "لندن" لاسبوع اخر لزفافكولونيل"دوبي" |
| Sanırım bir sonraki vurgun Providence'da olacak. | Open Subtitles | نعتقد أن سطو البنك القادم سيكون في "بروفيدنس" |
| - Başka yarışmalar da olacak. | Open Subtitles | ستكون هنالك برامج أخرى أيّ برامج أخرى ؟ |
| Bu yumurta hırsızını bertaraf için bu yeterli, fakat ufak dinozor biliyor ki başkaları da olacak. | Open Subtitles | قد يكون هذا كافيا مع سارق البيض هذا لكن الديناصورات تعرف انه سيكون هناك آخرون |
| Bu dünyada her zaman kötü insanlar da olacak; | Open Subtitles | سيكون هناك دائماً أناس سيئين في هذا العالم |
| O İschia'da olacak. Sen de burada olacaksın. | Open Subtitles | على أية حال هو سيكون هناك وأنتِ ستظلين هنا |
| O İschia'da olacak. Sen de burada olacaksın. | Open Subtitles | على أية حال هو سيكون هناك وأنتِ ستظلين هنا |
| Sen de ben son tehdit değildi gibi biliyorum. Başkaları da olacak. | Open Subtitles | أنت تعلم كما أعلم أنا أن هذا لم يكن التهديد الأخير ، سيكون هناك آخرين |
| Benim bir parçam her zaman burada, Tottington Hall'da olacak. | Open Subtitles | سيكون هناك دائماً جزء مني هنا في قصر توتنجتون |
| Ama aşk ve kahkaha da olacak. Ve başarıyla dolu bir hayat olacak. | Open Subtitles | ولكن ايضا سيكون هناك بعض الحب,المزح ,الضحك الخ |
| Oh, haydi, başka yarışmalar da olacak. Tatlı zafer. | Open Subtitles | تعالى سيكون هناك مسابقات اخرى النصر الجميل |
| Yani, erkekler olacak ve kızlar da olacak ve bu bir parti. | Open Subtitles | حسنا، سيكون هناك أولاد و سيكون هناك بنات و هي حفلة |
| Ama bu Perşembe ve Cuma, Royal Grand'da olacak. | Open Subtitles | "لكن يوم الخميس والجمعة سيكون في فندق "رويال جراند |
| İstihbarata göre iki gün içinde Şangay'da olacak. Muhtemelen yeni bir iş için. | Open Subtitles | أُعلمت بأنّه سيكون في "شنغهاي" خلال يومين، ربّما لمهمّة جديدة |
| İstihbarata göre iki gün sonra Şanghay'da olacak, muhtemelen iş için. | Open Subtitles | أُعلمت بأنّه سيكون في "شنغهاي" خلال يومين، ربّما لمهمّة جديدة |
| Başka fırsatlar da olacak. | Open Subtitles | ستكون هنالك فرص أخرى |
| Biliyorsun ki, dahası da olacak. | Open Subtitles | حسنا, أنت تعرف , سوف يكون هناك أكثر من هذا |
| Peki, arabanın oto sürüş kumandası da olacak mı? | Open Subtitles | ماذا عن مُثبت السرعة ؟ هل يأتي معها هذا ؟ |
| Bir sonraki görüşmemiz operasyon şefiyle Tayland'da olacak. | Open Subtitles | المرة القادمة التي سنلتقي فيها ستكون في تايلاند مع القوات الخاصة |
| Eğer bu Kira'nın işiyse oraya gidince aynısı sana da olacak. | Open Subtitles | إن كان كيرا وراء هذا، فسيحدث الشيء نفسه لك إن ذهبت إلى هناك |
| Hayatımda başka haziranlar da olacak, efendim. | Open Subtitles | اوه يجب أن يكون شهر حزيران آخر في حياتي يا سيدي |
| Hayır fakat sana ihanet edecek olan aynı zamanda kurtarıcın da olacak. | Open Subtitles | كلاّ لكن الشخص الذي سيخونكِ سيكون أيضاً منقذكِ |