| Çok da zeki. Eminim kasten... Vay be. | Open Subtitles | وذكي جداً، أنا متأكد أنه لم يقصد فعل ما فعله |
| Çok da zeki olacak, tıpkı annesi gibi. | Open Subtitles | وذكي جداً, كـ أمه |
| O kadar da zeki değilsiniz. Siz olayla bağlantılısınız. | Open Subtitles | أنتـما لستمـا بذلك الذكاء أنتمـا لكمـا عــلاقــة |
| O kadar da zeki değilmiş. Oreos'ları bırakmış. | Open Subtitles | لم يكن بذلك الذكاء لقد ترك بسكويت"اوريوز" خلفه |
| Yani katil zekiymiş, ama sandığı kadar da zeki değilmiş. | Open Subtitles | -إذاً فالقاتل ذكي لكنه ليس بالذكاء الذي يظنه |
| O kadar da zeki değilmiş. Oreos'ları bırakmış. | Open Subtitles | لم يكن بذلك الذكاء لقد ترك بسكويت"اوريوز" خلفه |
| - O kadar da zeki değil. - Denklemini çözdü ama. | Open Subtitles | هي ليست بذلك الذكاء - لقد حلت معادلتك - |
| Adamım, o kadar da zeki değilsin. | Open Subtitles | يارجل,أنت لستَ بذلك الذكاء |
| Dedektif Beckett, dolandırıcıya dümen olmaz diye düşünüyordu ama ona senin o kadar da zeki olmadığını söylemiştim. | Open Subtitles | أتعرفين، المُحققة (بيكيت) ظنّت أننا لا نستطيع خداع مُخادعة. ولكن أخبرتُها أنّكِ لمْ تكوني بذلك الذكاء. |
| O kadar da zeki değilmiş. | Open Subtitles | ليس بذلك الذكاء |
| ...öyle olduğunu düşünmekten hoşlanacak kadar da zeki değildi. | Open Subtitles | لكنها ليست بالذكاء الذي تحبّ أن تعتقده |