"daha önce hiç görmediğim bir" - Translation from Turkish to Arabic

• لم أره من قبل
• لم ارها ابداً
• لم أراها من قبل
• لم أرها من قبل

Çoğu kez, takside giderken bir gömlekte delik ya da çok ilginç, hoş, fonksiyonel bir özellik görürüm. Bu Daha önce hiç görmediğim bir şeydir.
وأحيانا عندما أكون في تاكسي وأرى ثقبا في قميص أو شيء ما يبدو مثيرا للاهتمام أو جميل أو عملي على نحو لم أره من قبل.

Işık kutusuna bakma şeklin Daha önce hiç görmediğim bir şekildeydi.
طريقة تحديقك بعلبة المصابيح تلك كان شيئاً لم أره من قبل.

Bak, Daha önce hiç görmediğim bir grubu kabul edemem.
أنظروا لا يمكنني الموافقة على فرقة لم ارها ابداً

Bu yuvalar Daha önce hiç görmediğim bir maddeden yapılmış.
هذه الاعشاش مصنوعة من بعض المواد لم أراها من قبل.

Bana zararı olmayan, Daha önce hiç görmediğim bir kadını öldüremem.
لا أستطيع قتل إمرأة لم أراها من قبل ولم تآذني

Daha önce hiç görmediğim bir dolu hesaplar falan var.
, هناك كل تلك الحسابات أشياء لم أرها من قبل

Fakat, son görevde, Daha önce hiç görmediğim bir Amerikalı daha vardı.
ولكن بالمهمة الأخيرة كان هناك رجل آخر أمريكي لم أره من قبل.

Daha önce hiç görmediğim bir güvenlik duvarı çıkıverdi. Her şey dondu.
لقد ظهر جدار حماية لم أره من قبل و تجمد كل شيء

Daha önce hiç görmediğim bir program devrede.
هناك برنامج من نوع ما يعمل لم أره من قبل

Yeni bir olgunluğa, Daha önce hiç görmediğim bir özgüven sahipti.
لقد أصبحت بالغة ، لقد كانت واثقة بنفسها بشكل لم أره من قبل

Ama onları bulduğum gün Daha önce hiç görmediğim bir adam sokağın aşağısından beni izliyordu.
لكن، في اليوم الذي وجدتها فيه، كان هناك رجل لم أره من قبل يراقبني من آخر الطريق

Neden Daha önce hiç görmediğim bir adam vurulmuş bir şekilde beni bulmaya çalışsın?
لماذا يود رجلا لم أره من قبل يربك الجميع بطلقات نارية على جسده، ليحاول ايجادي؟

Sanki Daha önce hiç görmediğim bir güç onu ele geçirmişti.
إلا أنني رأيتُ قوةٌ بعينيها لم أراها من قبل

Daha önce hiç görmediğim bir dairede uyudum ve duşumda çıplak bir erkek vardı ve şeyini gördüm!
لقد نمت فى شقة لم أراها من قبل... ...و كان يوجد رجل عارى فى البانيو و رايت قضيبه.

Ava ile Daha önce hiç görmediğim bir kadını Ellen May hakkında konuşurlarken gördüm.
رأيت " إيفا " ومرأة لم أراها من قبل يتحدثان عن " آيلين ماي " يبدوا شيء جاد

Karnımda Daha önce hiç görmediğim bir yara var.
لدي ندبة في معدتي لم أرها من قبل

Karnımda Daha önce hiç görmediğim bir yara var.
ولدي ندبة في معدتي لم أرها من قبل