| Daha birkaç saat önce kafama bir silah doğrulmuş ve beni öldürebileceğini söylüyordun. | Open Subtitles | قبل ساعات قليلة كنت تصوب مسدساً إلي رأسي وقلت أنك ستقتلني |
| Ayrıca Daha birkaç saat önce uyuşturucu satıcını gördün. | Open Subtitles | أنت أيضا قد رأيت بائع الهيروين منذ ساعات قليلة |
| Daha birkaç saat önce Uzun John Silver'a teslim olmaktan yanaydınız. | Open Subtitles | كنت على إستعداد للإستسلام لـ (لونغ جون سيلفر) منذ ساعات قليلة |
| Daha birkaç saat önce kendinizi bana sunmadınız mı? | Open Subtitles | ساعات قليلة حتى وهبت نفسها لي |
| Lois'in gitmesine Daha birkaç saat vardı. | Open Subtitles | كان أمامي بضعة ساعات قبل ميعاد طيران لويس |
| Lois'in gitmesine Daha birkaç saat vardı. | Open Subtitles | كان أمامي بضعة ساعات قبل ميعاد طيران لويس |
| Daha birkaç saat önce, Yeşil Yaban Arısı ve emrindeki adamlarından oluşan bir grup bu binaya korkunç bir saldırı düzenledi. | Open Subtitles | قبل ساعات قليلة ، (الدبور الأخضر) بالاشتراك مع مجموعة من المجرمين أتباعه شن هجوم شرس على هذا المبنى |