| Ondan bir şey çıkmaz görünüşe göre daha derinlere inmeliyiz. | Open Subtitles | إنها نهاية مسدودة ، يبدو اننا نحتاج البحث بشكل أعمق |
| daha derinlere doğru inersek bütün bu proteinler genomlarımız tarafından kodlanırlar. | TED | وإذا كبرنا الصورة أكثر لمستوى أعمق. كل تلك البروتينات مرمّزةٌ في الجينومات لدينا. |
| Basitçe yanıtlamak gerekirse, dövme yaparken pigmentler derinin dökülen dış katmanından daha derinlere aktarılır. | TED | الجواب البسيط هو أن عملية الوشم تتضمن إدخال الحبر في الجلد لدرجة أعمق من الطبقة الخارجية التي تتقشر. |
| Biraz daha derinlere inmelisin. | Open Subtitles | علَيّ الحفر بعمق أكثر |
| daha derinlere götür yoldaş Carlo. Kim olduğumuzu öğrensin. | Open Subtitles | تعمّق به أيها الأخ (كارلو) , دعه يعلم من نحن. |
| daha derinlere bakmalısın. Gerçeklerin ortaya çıktığı yerlere. | Open Subtitles | مخاوفكِ يجب أن تنظر إلى أعمق من ذلك، حيث توجد الحقيقة |
| Ne yazık ki, istediğimi elde etmem için, biraz daha derinlere inmemiz gerekecek. | Open Subtitles | للآسف,لأحصل على ما أريد سيتوجب علي البحث أعمق قليلاً في وعيك |
| Ama biraz daha derinlere inersek bugün bile bazı şaşırtıcı ortaklıklar görebiliriz. | Open Subtitles | لكن إذا نحفر أعمق قليلا، هناك بعض المفاجاة وإرتباطات وثيقة اليوم. |
| daha derinlere inebilmek kimsenin önceden başaramadığı kadar derinlere yerkabuğunun altında bulunan bilmeceleri ve bilinmeyeni çözmek için. | Open Subtitles | أعمق من أي شيء توصلنا إليه في تاريخ البشرية لمعرفة الأسرار في باطن الأرض |
| Bizim bağımız çok daha derinlere iniyor, ben bu herifi tanıyorum ya. | Open Subtitles | نحن نتواصل على مستوى أعمق أنت تعرف, أنا أعلم هذا الرجل |
| Biraz daha derinlere inip bakalım nelerden korkuyorsun. | Open Subtitles | , دعينا نأخذه أعمق قليلا نكتشف ما نحن حقا خائفون منه |
| Sadece anlattıklarını yazıya döktüğünü sanıyordum ama sen çok daha derinlere inmişsin. | Open Subtitles | إعتقدت أنه سيكون مثل محاضراتك، ولكن على الورق ولكنك كنت أعمق من ذلك بكثير |
| Öyleyse daha derinlere inelim. | TED | لذلك دعونا نناقش ذلك بشكل أعمق. |
| Fakat sosyal eleştirisi, daha derinlere iniyor. | TED | لكن نقدها الاجتماعي يجعل ذلك أعمق. |
| Kılıcı sizin sapladığınızdan çok daha derinlere sapladım... ve şimdi onu çıkarmak için yardımınızı istiyorum. | Open Subtitles | أنا غرزت السيف أعمق منكتماماًأيهاالشاب... . و الآن أحتاجك ... |
| Altı dediğim de, senin daha derinlere gitmeni istiyorum. | Open Subtitles | عند الرقم ستة أريدك أن تذهب أعمق |
| Ama şu anda çok daha derinlere indiğini biliyorum. | Open Subtitles | لكنني أعلم الآن أنه أعمق من ذلك. |
| daha derinlere git. | Open Subtitles | تعمّق أكثر |
| Şimdi daha derinlere git, Kyle. | Open Subtitles | تعمّق أكثر الآن، (كايل). |