| Yeşil Bölge'deki kadın ve çocukları öldürmekten daha fazlasını yaptı. | Open Subtitles | لقد فعل أكثر من قتل النساء والأطفال في المنطقة الخضراء |
| aslında derin öğrenme bundan daha fazlasını yaptı. | TED | في الواقع التعلم العميق قد فعل أكثر من هذا |
| Evet, CMR'i etkinleştirmek, yerini belirlemekten çok daha fazlasını yaptı galiba. | Open Subtitles | أعتقد أن تفعيل المعالج فعل أكثر من مجرد تحديد موقعه |
| Aslında, bundan daha fazlasını yaptı. | Open Subtitles | في الحقيقة فعل أكثر من هذا |
| Bundan daha fazlasını yaptı. | Open Subtitles | فعل أكثر من ذلك. |