| Bağımsız çalıştığım için, daha kıymetli olduğuma inanıyorum. | Open Subtitles | أناأؤمن أننى أكثر قيمة من أن أعمل لصالح الآخرين, أفضل العمل بإستقلالية |
| Böyle bir mücevher 3 basit prensesten çok daha kıymetli. | Open Subtitles | . جوهرة فى تاجك . إنها أكثر قيمة من مجرد ثلاث أميرات |
| Evet, beklenenden daha kıymetli çıktı. | Open Subtitles | أجل، لقد أثبت كونه أكثر قيمة مما كنا نتوقع. |
| "Bir baba için kızından daha kıymetli bir şey yoktur." | Open Subtitles | "إلى الأب ، لا يوجد ما هو أغلى من إبنته". |
| Hiçbir hediye güvenden daha kıymetli değildir. | Open Subtitles | لا هدية أغلى من الثقة |
| Hayatının, buzun üzerindeki o insanlardan daha kıymetli olduğunu nasıl düşünürsün? | Open Subtitles | ما الذي يجعلك واثقاً بأن لحياتك قيمة أكبر من أولئك الذي على الجليد؟ |
| Ayrıca istediğim bir şey daha var, maddi bir değeri yok ama benim için daha kıymetli. | Open Subtitles | هناك شيء آخر أريده ليس له قيمة مادية، ولكن بالنسبة لي أكثر قيمة. |
| Dirileri bizim için daha kıymetli. | Open Subtitles | إنهما أكثر قيمة بالنسبة لنا وهما حيّان |
| O daha kıymetli. | Open Subtitles | الهيكل العظمي إنه أكثر قيمة |
| Şimdi matematiksel olarak onların hayatları, senin ve Happy'ninki de dahil toplamda benimkinden daha kıymetli. | Open Subtitles | أنت و(هابي) أيضاً... وهي مجتمعة أكثر قيمة من حياتي. |
| Bu hazine, şerefinden daha kıymetli mi cidden? | Open Subtitles | هل هذا الكنز أغلى من شرفك ؟ |
| Bu hazine, şerefinden daha kıymetli mi cidden? | Open Subtitles | -أحقاً هذا الكنز أغلى من شرفك ؟ |
| Liste birçok insana senaryonun değerini ve harika bir senaryonun birçoğunun düşündüğünden daha kıymetli olduğunu kanıtlıyordu. | TED | هذه القائمة كانت دليل، للعديد من الناس، من قيمة السيناريو وأن السيناريو العظيم له قيمة أكبر ذلك، أعتقد، الكثير من الناس توقعوا سابقًا |