| Ve keske ben de öyle yapabilseydim. Eminim daha mutlu olurdum. | Open Subtitles | وأتمنى لو كنت أستطيع الانضمام الى هذه الرحلة, متأكدة بأني سأكون أكثر سعادة |
| Kedibalığıyla evlense daha mutlu olurdum. | Open Subtitles | سأكون أكثر سعادة لو تزوجت السمكة |
| Tabii ki bunları götünden uydurmuyor olsaydın daha mutlu olurdum! | Open Subtitles | لأنني سأكون أكثر سعادة... لو لم تكن وغداً حقيراً كاذباً َ! في هذه اللحظة |
| Bu söyleşinin özü hakkında görüşlerini duysaydım inan çok daha mutlu olurdum. | Open Subtitles | أتعلم،سأكون أكثر سعادة إذا سمعت نوعا من تصوّر في بالك لهذه المقابلة |
| Boss yakalanmış olsaydı daha mutlu olurdum ya da daha iyisi öldürülmüş olsaydı. | Open Subtitles | سأكون أكثر سعادة إذا تم القبض على السيد (بوس)ا أو،أفضل من ذلك لو تم قتله |
| Bazı zamanlar eğer bu duvarlar içinde kalsa daha mutlu olurdum diye düşünüyorum. | Open Subtitles | أحيانا أفكر أنه ربما سأكون أسعد حينما يكون بأمان داخل هذه الجدران. |
| Aslında inanmak isterdim. Ve inan bana, o zaman daha mutlu olurdum. | Open Subtitles | أود ذلك، صدقني، أعلم أني سأكون أسعد. |
| - Refakatçin olsaydı, daha mutlu olurdum. - Ziyaretçilerim var! | Open Subtitles | سأكون أسعد إن كانت لديكَ بعض الرفقة - أنا يأتيني زوارٌ - |
| Yazıyor olsaydın daha mutlu olurdum. | Open Subtitles | و سأكون أسعد لو كنت تكتبين. |