| Daha sakin, daha kontrollü, düğüm gibi eli kolu bağlı değil. | Open Subtitles | أكثر هدوءاً ، وأكثر تحكماً في نفسك وغير معقد إلى هذا الحد |
| Geçen haftaki halinden Daha sakin | Open Subtitles | انه أكثر هدوءاً مما كان عليه الأسبوع الماضي |
| Daha sakin bir yerde konuşalım. | Open Subtitles | لنتحدث في مكان أكثر خصوصية و هدوءاً من هنا |
| Daha sakin bir gitmeliyiz diye düşündüm. | Open Subtitles | إعتقدت أنه علينا الذهاب لمكان أكثر خصوصية. |
| Biraz Daha sakin kalan, içine kapanık, tutucu musunuz? | TED | هل هذا شيء أكثر هدوءا قليلا، منطوي، أم محافظ ؟ |
| Savaştan payımıza düşeni aldık. Artık Daha sakin günler bekliyorum. | Open Subtitles | لقد نلنا نصيبنا من الحرب ، و الآن اتطلع الى أيام أكثر هدوءا |
| Daha sakin bir yerde açıklamayı tercih ederim, odanda mesela? | Open Subtitles | سأكون أكثر من سعيد لتوضيح ذلك في مكان أكثر هدوءًا. مارأيك بغرفتك؟ |
| Sence de bunu yapmanın Daha sakin bir yolu yok muydu? | Open Subtitles | ألا تعتقد بأنه كان هناك أكثر هدوءً لنفعل كل هذا؟ |
| Hatta Jimmy'ye şeker vermeyi kestim ki Ross'un yanında Daha sakin dursun. | Open Subtitles | انا حتى قطعت السكر .. "عن "جيمي "ليكون أكثر هدوءاً حول "روس |
| Temkinli anne, yavrularını kıyı şeridinin Daha sakin bir bölümüne götürecek ve okyanusun donmasını bekleyecek. | Open Subtitles | ستقود الأم الحريصة صغيرها إلى شاطىء أكثر هدوءاً على طول الساحل بينما تنتظر تجمّد المحيط |
| Yan yana olmadıklarında çok Daha sakin oluyorlar. | Open Subtitles | يكونا أكثر هدوءاً عندما لا يلعبا معاً |
| Ev ise şimdi Daha sakin, | TED | المنزل الآن أكثر هدوءاً. |
| Sanırım Daha sakin bir yerde konuşsak iyi olur. | Open Subtitles | أعتقد من الأفضل ان نذهب الى مكان أكثر خصوصية |
| - Daha sakin bir yere gidelim. | Open Subtitles | ألا يمكننا أن نذهب لمكان أكثر خصوصية ؟ |
| Eğer bu doğruysa belki de bu konuşmaya Daha sakin bir yerde devam etmeliyiz. | Open Subtitles | حسن،إذاكانهذا صحيحاً... ربما يمكننا أن نكمل محادثتنا بمكان أكثر خصوصية |
| Şimdi Daha sakin ama neden biz kitaba bakarken sen onunla kalmıyorsun? | Open Subtitles | حتى انها أكثر هدوءا الآن، ولكن لماذا لا شنق معها بينما نحن تذهب للتحقق الكتاب؟ |
| En sonunda binicilik hocasından Daha sakin bir at istedim. | Open Subtitles | حتى النهاية سألت سيد ركوب عن الحصان أكثر هدوءا. |
| Bana Daha sakin ve dikkatli olmayı öğretti. Baba olma konusunda çok fazla şey öğrendim. | Open Subtitles | تعلمت أن اكون أكثر هدوءًا وحرصًا تعلمت الكثير بشأن الكون أبًا |
| Hadi Daha sakin bir yerde konuşalım. | Open Subtitles | دعينا نتحدث في مكان أكثر هدوءًا |
| Daha sakin.Oturup yeniden düşünmelisin. | Open Subtitles | إنّه أكثر هدوءً. أعتقد يجب أن تجلس وتتحدّث. |
| Dün gece yatıştırıcı verdik ve bugün çok Daha sakin. | Open Subtitles | أعطيناها مهدئ الليلة الماضية واليوم هي أكثر هدوء |
| Belki senle ben Daha sakin bir yerlere gitmeliyiz. | Open Subtitles | لربما يجدرُ بنا الذهاب لمكانِ أكثر خصوصيّة. |