| - Dahilik nedir bilmiyorum. Bu sadece sıradışı bir zeka. | Open Subtitles | أنا لا أعرف شيء عن العبقرية إنها مجرد هامشية رائعه |
| Pascal bizi Dahilik ve kendini kandırmanın önemli bir karışımı olarak görür. | TED | قدم لنا باسكال مزيجا رائعا من العبقرية وخداع الذات |
| Dahilik derecesinde zaka genelde kalıtımla ya da çevre etkisiyle oluşur. | Open Subtitles | مستوى العبقرية عادةً هو نتاج الوراثة والبيئة |
| Delilik ve Dahilik arasındaki mesafe yalnızca başarıyla ölçülür. | Open Subtitles | المسافة بين النجاح و العبقرية تقاس فقط بالنجاح |
| Burada bir dâhilik yok. Daha çok tuz var. | Open Subtitles | لا يبدو طبقاً من إعداد عبقري فهو يحوي الكثير من الملح |
| Fotoğrafın çekildiği tarihi ve yeri biliyorsan, öyle. İşte Dahilik budur. | Open Subtitles | نعم,اذا كان لديك التاريخ والوقت الذى تم اتخاذه.هذه هى العبقريه. |
| Dahilik ile delilik arasında ince bir çizgi vardır. | Open Subtitles | هناك خط رفيع بين العبقرية والجنون |
| Dahilik ve delilik arasında ince bir çizgi vardır. | Open Subtitles | هناك خط رفيع بين العبقرية والجنون. |
| Ama Dahilik, ona sadece X kromozuyla geçmiş bir özellik değildi. | Open Subtitles | ولكن العبقرية ليست هدية فطرية معينة لـ "X" |
| Dahilik, o X kromozunu, ne kadar arzu ettiğine bağlıydı. | Open Subtitles | العبقرية حول رغبة القيام بـ "X" |
| Eylemin acımasızlığı Dahilik tarafını aştı. | Open Subtitles | قسوة فعلته تجاوزت العبقرية |
| "Dahilik ve delilik arasında ince bir çizgi vardır." demişti. | Open Subtitles | *هناك خط رفيع بين العبقرية والجنون* |
| Dahilik aceleye gelmez. | Open Subtitles | العبقرية تحتاج وقتا. |
| Larry Sugarman'a Dahilik bağışı verilmesine karar verdi. | Open Subtitles | منحت درجة العبقرية إلى (لاري شوغرمان) |
| Burada bir dâhilik yok. Daha çok tuz var. | Open Subtitles | لا يبدو طبقاً من إعداد عبقري فهو يحوي الكثير من الملح |
| Deneylerin parasını verdiğin için şeytanilik senin olabilir ama Dahilik benimdi! | Open Subtitles | ربما، منذ أن دفعت ثمن التجارب، الشرّ لك. لكن العبقريه كانت كلهاّ لى! |