| İkiniz arasında olanlardan sonra üzgün bir şekilde benim daireme geldi. | Open Subtitles | لقد جائت لشقتي وهي مستاءة لما حدث بينكما |
| Bu binada kalıyorum ve daireme çıkmam için ajanlardan birinin beni kontrol etmesi gerektiğini söylediler. | Open Subtitles | أنا اعيش في المبنى وتم إخباري أنني أحتاج للتحقق مع أحد العملاء ليعطنى تصريحاً للولوج لشقتي |
| Çok kızgındı ve beni bulmaya kararlıydı Benim olmadığım bir anda daireme geldi. | Open Subtitles | كان منزعجاً و أراد أن ينتقم مني لذا أتى لشقتي و لكنني لم أكن هناك |
| Orada asansöre bin, ve alt kata in ve oradan seni benim daireme geri götürecek taksiye bin. | Open Subtitles | والآن، أدخلي إلى المصعد وانزلي للأسفل واصعدي إلى سيارة الأجرة التي ستقلّكِ إلى شقّتي |
| Birkaç laboratuvar raporu için daireme uğramıştım. | Open Subtitles | أجل، عليّ أن أعرّج على شقّتي لآخذ بعض الأغراض المخبريّة |
| Kolumbo bir arama daha yapmak için benim daireme geri gelecek. | Open Subtitles | انصتى, كولومبو سيعود الى شقتى سيقوم بعملية بحث اخرى |
| ..ve uygunsuz davranışımı düzeltmeme müsaade edersen, daireme yemek getirtebilirim. | Open Subtitles | وظننت إن كنتِ على استعداد لأن تكوني مشاكسة قليلًا، بوسعي طلب العشاء لشقتي. |
| Yeni daireme ilk taşındığımda çok gergindim. Yetişkinlik dönemimde, ilk kez ev arkadaşım yoktu. | Open Subtitles | حين إنتقلت للتو لشقتي الجديدة ، كنت عصبياً لأول مرة في حياتي البالغة ، ليس لدي شريك سكن |
| Sanırım ilham verici yeni daireme gidip eşyalarımı yerleştireceğim. | Open Subtitles | أعتقد بأنني ذاهبه لشقتي الجديدة المُلهِمه لإفراغ الامتعة |
| Dokuz ay önce, daireme geldi, geceydi, kafası iyiydi, zar zor konuşabiliyordu. | Open Subtitles | منذ تسعة شهور أتاني لشقتي ليلا كان منتشيا, بالكاد استطاع الكلام |
| Doğruluk Paneline katılmadan önce sabah, benim daireme geldi takip edeceğimiz stratejiyi belirledik, hepsi bu. | Open Subtitles | لقد أتى لشقتي صباح ظهوره قبل أجتماع هيئة المحلفين لنستطيع ترتيب خطتنا, وهذا كل مافي الأمر |
| Bayılmadan önce üsten daireme gittiğimi hayal meyal hatırlıyorum. | Open Subtitles | بالكاد أتذكر عودتي لشقتي عبر القاعدة قبل أن أفقد الوعي |
| Evet, daireme dönüp spor malzemelerimi almam gerekti, o yüzden... | Open Subtitles | نعم.. اضطررت للرجوع لشقتي وآخذ مستلزمات التمارين الخاصة بي |
| Resmen daireme taşınmış olmanın sebebinin, sırf duşumu sevmen olduğuna inanmamı mı bekliyorsun? | Open Subtitles | أتتوقّع فعلاً أن أصدّق أنّكَ عدتَ إلى شقّتي لأنّك تحبّ حمّامي؟ |
| Ve lütfen, iş yerinden kimseye, benim daireme taşınmana izin verdiğimi söyleme. | Open Subtitles | ورجاءاً لا تخبري أحدا هنا أنّني جعلتكي تنتقلين الى شقّتي |
| Bazı postalarımı gizlice onun posta kutusuna koydum ki daireme gelmek zorunda kalsın. | Open Subtitles | لقد دسست بعض بريدي في صندوق بريدها لأجبرها بأن تأتي إلى شقّتي |
| Cezanı iptal ediyorum. Kıçını kaldır ve benim daireme gel. | Open Subtitles | انا لا أعاقبك, البس مؤخرتك وانزل الى شقتى |
| Garip bir birleşmeden kaçınmak için zorla daireme mi girdin yani? | Open Subtitles | لذا، تسللتى إلى شقتى لتجنب تجمعنا بشكل محرج ؟ |
| Benim daireme benzediğini söylemiştin, hatırladın mı? | Open Subtitles | قلت بأنها تشبة شقتى أليس كذلك ؟ |
| Onunla şu örümcek veletler daireme girdi. | Open Subtitles | هيَ وبعضاً من الأطفال العناكب قد عبثوا بشقتي |
| Benim daireme sür. Erkek ve kadın için kıyafetler bırakmıştım. | Open Subtitles | الذهاب لشقتى, وترك الملابس الرجالى والحريمى هناك |
| Afedersiniz. Acaba diyordum eski kanepeyi benim daireme bırakabilir misiniz? | Open Subtitles | معذرة، كنت أتساءل لو بالامكان توصيل الأريكة القديمة إلى شقتي. |
| Dün, daireme hırsız girdi ve Parkinson ilaçlarımı almışlar. | Open Subtitles | لقد تم السطو على شقتي و أخذوا دواء الباركنسون |
| Eğer evet derse onun evini satacağız ve Scottsdale'daki daireme taşınacağız. | Open Subtitles | إذا وافقت فسنبيع منزلها وننتقل إلى شقتي في سكوتسديل |