| 20 dakikadır şiddetli göğüs ağrım, baş dönmesi nefes darlığı var. | Open Subtitles | كان لدي 20 دقيقة من ألم الصدر الحادّ الغثيان، ضيق التنفّس |
| Ajan Rossi, benimle harcadığınız her dakika kızın onunla geçirdiği bir dakikadır. | Open Subtitles | ايها العميل روسي,كل دقيقة تمضيها معي هي دقيقة اخرى تمضيها هي معه |
| O zaman 20 dakikadır kapımı neden yumrukladığını hemen açıkla birader. | Open Subtitles | حريّ بك إذاً أن تشرح سبب طرقك بابي للعشرين دقيقة الماضية |
| Benim için daha 10 dakikadır çalışıyor ve şimdiden başkan olmak istiyor. | Open Subtitles | لقد بدأ عمله منذ عشر دقائق وأصبح يريد أن يكون ملك النفط |
| 10 dakikadır koca bir iğneyle damardan çekiyordu. Tam bir keş. | Open Subtitles | كان يحقن نفسه لعشر دقائق بحقنة ضخمة يا له من مدمن |
| - Bir şey söyle. - Beş dakikadır bunu deniyorum. | Open Subtitles | حسناً ، قل شيئاً إني أحاول ذلك منذ خمس دقائق |
| Orada yirmi dakikadır diare olmuş beyefendinin tahtından kalkmasını bekliyordum. | Open Subtitles | لمدة عشرين دقيقة انتظر السيد كثير التغوط .الجالس على عرشه |
| Evet, ama senle 1 dakika her zaman 20 dakikadır güzellik. | Open Subtitles | ولكن معك الثانية الواحدة تعني دائما حوالي 20 دقيقة يا حبيبي |
| - New York'ta yoktur. - 20 dakikadır Elçilik'le konuşmayı bekliyorum. | Open Subtitles | ليس في نيويورك عشرون دقيقة وأنا في إنتظارٍ مع تلك السفاره |
| Ani kalp durması, beş kez epi verildi, en az 17 dakikadır baygın. | Open Subtitles | سكتة قلبيّة , خمس حقنات أدرينالين فاقد للوعي لمدّة 17 دقيقة على الأقل |
| Biliyor musunuz bilmiyorum ama 15 dakikadır dünyanın en büyük nehirlerinden birinin üstündesiniz. Mississipi Nehri. | TED | لا أعلم إن كنتم تعرفون هذا أم لا، لكنكم تجلسون على بعد 15 دقيقة عن واحد من أكبر أنهار العالم. نهر الميسيسبي. |
| Çok tanıdık bir sahne hayal edin: 42 dakikadır araç kullanıyorsunuz. | TED | فقط تخيل هذا المشهد المألوف: كنتم تقودون لمدة 42 دقيقة. |
| İki gün, 14 saat, 5 dakikadır ölü... aşağı yukarı. | Open Subtitles | مات من يومين و 14 ساعة و خمس دقائق تقريباً |
| İki gün, 14 saat, 5 dakikadır ölü... aşağı yukarı. | Open Subtitles | مات من يومين و 14 ساعة و خمس دقائق تقريبا. |
| Pekâlâ, elektrik 10 dakikadır açık ve daha hiç kimseden ses çıkmadı. | Open Subtitles | لقد عادت الكهرباء منذ أكثر من عشرة دقائق ولم يحدثني أحد بعدها |
| Onu henüz beş dakikadır tanımana rağmen hayli ayrıntı verdin. | Open Subtitles | هذا رائع للغاية بالنسبة لجلوسك مع شخص لمدة خمس دقائق |
| 10 dakikadır sarhoş taklidi yapıyorlar ve bir yudum bile içmediler. | Open Subtitles | كانوا يتظاهرون انهم يشربون للعشر دقائق الماضية ولم يأخذوا رشفة واحدة |
| 10 dakikadır bu tarafa bakmanı bekliyorum çünkü bak ne yapacağım. | Open Subtitles | انا انتظرك من عشر دقائق ان تنظري لي لكي افعل هذا |
| Yaklaşık 2 dakikadır ama bütün gün size ulaşmaya çalıştım. | Open Subtitles | حوالى دقيقتين ، وحاولت الاتصال بك مراراً منذ مغادرتك الفندق. |
| Artık senin başta olduğunu söylemek için yirmi dakikadır konuşuyorsun. | Open Subtitles | يابنيّ، لك 20 دقيقه تتحدث عن كيف أنت مسؤول وهكذا. |
| Binbaşı Kuzmin, 10 dakikadır burada durup size tamamen aynı şeyleri söylüyorum. | Open Subtitles | القائد كوزمو كنت واقف هنا في الدقائق العشر يخبروك بالضبط بنفس الشيء |
| En azından yirmi dakikadır sıradayız! | Open Subtitles | نحن كُنّا على الخَطِّ منذ أكثر من 20 دقيقةِ. |
| Bakın, kaç dakikadır buradayım ve kimse, bana içecek ikram etmedi; ne kaba. | Open Subtitles | أنا هنا منذ دقيقتان كاملتان ولم يقدم لى أحداً مشروب |
| Bu takipçi herifi 5 dakikadır tanıyorsun ve ona çorba mı hazırlıyorsun? | Open Subtitles | لقد عرفتِ هذا الرجل المطارد 5 دقايق وتعدين له الحساء؟ |
| Başım dönmeye başlıyor ve sersemliyorum, sonra sanki 2 dakikadır nefes almadığımı fark ediyorum. | Open Subtitles | لقد بدأت أشعر بأن رأسى ستنفجر وأصاب بالدوار فأدرك بعد ذلك بأننى لم أتنفس لدقيقتين غالبا |