| Ve bu baskıyla; bir dalga gibi yükselen ve doyurulmak için kendini belli eden, sataşan, kışkırtan bu büyüyen ihtiyaç ile savaşırsın. | Open Subtitles | وتقاوم الضغط، الحاجة المتنامية تعلو كموجة تخدّر وتغيظ وتحضّ على أن تُطعَم |
| Atomlar onlara bakmıyorken, yayılan bir dalga gibi davranırlar. | Open Subtitles | عندما لا تنظر إلى الذرة فإنها تتصرف كموجة متحركة |
| Işığın her zaman dalga gibi davranmadığını göstermişti ama bunu açıklayamıyordu. | Open Subtitles | بخصوص التأثير الكهروضوئي.. لقد شرح أن الضوء لا يتضرف دائما كموجة لكنه لم يستطع تفسيره |
| Hepinizi öyle dururken görünce koca bir dalga gibi bir sürü şey canlandı. | Open Subtitles | أنا فقط رَأيتُكم كلّكم و كثيراً رَجعَوا هو كَانَ مثل موجة عارمة. |
| Denizdeki zapt edilemez bir dalga gibi | Open Subtitles | مثل موجة في المحيط لا يمكننا السيطرة عليها |
| Bu olay bir dalga gibi kabarıp yozlaşmanın sonunu getirecek. | Open Subtitles | سيكبر هذا مثل موجة ستنهى الفساد |
| Aslında çoğu zaman iyi hissediyorum ama sonra sanki bir dalga gibi vuruyor. | Open Subtitles | حقا، أشعر بخير معضم الوقت ولكن كل هذا السكون يضرب عندها مثل الموجة |
| Ve virüs Sierra Leone'de tek bir vaka ile sınırlı kalmadı, bölgede bir dalga gibi yayıldı. | TED | وأتي إلى سيراليون ليس كحالة فردية , ولكن كموجة كبيرة . |
| Kahkahalar Lisa'ya bir dalga gibi çarptı ve onu uyuşturarak sarmaladılar. | Open Subtitles | الضحكات غزتها كموجة مُغلفة بحبٍ مُسكر |
| Heyecanın bir dalga gibi yaklaştığını hissediyorum. | Open Subtitles | يمكنني أن أحس بالنشوة تقترب، كموجة |
| Göz yüzeyiniz sudaki bir dalga gibi... | Open Subtitles | سطح العين كموجة ماء متجمد |
| ¤'...denizde gürleyen bir dalga gibi.¤' | Open Subtitles | *كموجة بحر هائجة* |
| Her elektron bir dalga gibi davranmak durumunda. | Open Subtitles | كل إلكترون يجب أن يتصرف مثل موجة. |
| Evet, büyük bir dalga gibi. Bom yapıyor! | Open Subtitles | نعم، مثل موجة عارمة كبيرة |
| Denizde bir dalga gibi... | Open Subtitles | تماماً مثل موجة حيث أن المحيط |
| Tıpkı dalga gibi. Çok hızlı bir dalga. | Open Subtitles | مثل موجة موجة سريعة جدا |
| Bir kez oraya ulaşınca, ses titreşimleri en sonunda bir sıvının titreşimlerine dönüşür ve kokleanın bir ucundan diğerine bir dalga gibi hareket ederler. | TED | بمجرد وصولها هناك، تكون الاهتزازات الصوتية قد تحولت أخيرًا إلى اهتزازات في السائل، وتنتقل مثل الموجة من أحد طرفي القوقعة إلى الطرف الآخر. |
| Sadece bir dalga gibi seni yıkamasına için izin ver. | Open Subtitles | فقط دعها تغسل من حولك مثل الموجة. |