| Ve Dalton Akademisi yandığında eşcinsel Blaine ve Bülbül'lerin Glee Kulübü'ne katılmasını reddetti. | Open Subtitles | و عندما أحترقت أكاديمية دالتون رفضت أنضمام المثلي بلاين و الوالبرز لنادي جلي |
| Bir telefon numarasını izlemesini istiyorum. Dalton falan yok burada. | Open Subtitles | أريده أن يتعقب رقم هاتف، لي لا يوجد دالتون هنا |
| Bana geri gönderdikleri mesaj: Sean Connery, George Lazenby, Roger Moore, Timothy Dalton, Pierce Brosnan, Daniel Craig. | TED | وارسلو الي هذا: شين كونري جورج لازنبي,روجر مور,تيومثي دالتون, بيرس بروسنان, دانيال كرايج |
| James Langley Dalton, Yardımcı Ahçı, | Open Subtitles | جيمس لانجلى دالتون الضابط المساعد للشئون الإداريه |
| Sizlere burada eyalet valisi olan Elizabeth Dalton'un da aramızda olduğunu bildirmek istiyorum. | Open Subtitles | احب ايضا ان اعبر عن شكرى لحاكم الولاية اليزابيث دالتن لمجئها هذا الصباح |
| Dalton'un sinirleri vardı. Öldürme Yetkisi'nde serseri bir ajanı oynuyordu. Oldukça sinirliydi. | Open Subtitles | دالتون كان لديه ميزة , ورخصته للقتل لقد كان عميل شرير , كانت هذه ميزة |
| Timothy Dalton Oscar'ı alıp onu Sean Connery'nin kafasında parçalar! | Open Subtitles | تيموثي دالتون يجب أن يحصل علي الأوسكار ويضرب شون كونري علي رأسه بها |
| Coffeyville Dalton Kardeşlerin öldürüldüğü yer olduğu için çok ünlüdür. | Open Subtitles | كوفيفيل لقد حفرت في التّاريخ الأمريكيّ لأنّ المجرّمين أولاد دالتون قُتِلَوا هناك |
| Sonra, Daniel Dalton ve Petroika Enerji Danışmanları bir dolap çevirdi-- | Open Subtitles | بل الأكثر من ذلك، دانيل دالتون الإبن وشركة بيترويكا للإستشارات فى شئون الطاقة أسسوا |
| Orada da Joe Dalton var, küçük Joe... | Open Subtitles | وأيضا توجد قصة جو دالتون تعرفين، جو دالتين الصغير |
| Ben kliniğe sadece hafta sonları için gönüllüydüm. Hafta içindeki işim Dalton Akademisi'nde. | Open Subtitles | انا اذهب الى العياده فى العطله فقط عملى الأساسى فى اكاديمية دالتون |
| Haftaya eyalet heceleme yarışması yapılacak ve biz de Dalton'dan bir.... ...temsilci göndereceğiz. | Open Subtitles | فى الاسبوع القادم لدينا مسابقة هجاء وسوف نرسل... مقدم من هنا من دالتون |
| Ve Dalton'daki, Collegiate'daki ve Chapin'deki ve Riverdale'deki çocuklar hakkında hikâyeler anlatıyorlar. | Open Subtitles | ويخبرون قصصا حول كيف الامور بالنسبة لأولاد دالتون وكيلي تشيب و تشيبمان و ريفر ديل الذين لديهم قصصهم الخاصة |
| Caddede, Dalton şirin çocukları 58.'de. - Ah o çocuk! | Open Subtitles | دالتون شاب جذاب على الساعة الثامنة والخمسون. |
| Bakalım, dostumuz Kusen için saldırı, adam kaçırma ve hırsızlık var,. medyum dostumuz Dalton Rand için de sıradan sahtekârlık var. | Open Subtitles | لنرى, لدينا, لدينا التهديد, والاختطاف, والسرقة لصديقنا كوسين, والاحتيال لصديقنا الوسيط الروحي دالتون راند |
| Hayır, hayır. Utanma. Dalton Rand bir düzenbaz. | Open Subtitles | لا, لا تكوني كذلك, دالتون راند مخادع فنان. |
| Dalton'lu iki çocuğun düetini beğendim. | Open Subtitles | لقد أعجبتني الثنائية التي أداها الوالدان من دالتون |
| Eğer Dalton'da kalırsan seninle rakip olacağız. | Open Subtitles | اذا استمريت في الدراسة في دالتون أنا و أنت سنكون متنافسين هذا صحيح |
| Yapımcı Philip Dalton uzaktan kumandalı bir kamerayı sevilen bir su içme alanına gömüyor. | Open Subtitles | المنتج فيليب دالتون قام بدفن كاميرا تحكم عن بعد في الطين الساخن المتبخر من بقعة الشرب المفضلة. |
| Bayan Dalton, ayrıntılardan çok fazla bilgimiz yok, biz sadece güvenliğiz. | Open Subtitles | نحن لانعرف الكثير من التفاصيل آنسة دالتن نحن فقط حراس للأمن |
| Seninle geliyorum. Dalton kardeşler gibi meşhur oluruz. | Open Subtitles | انا سأذهب معك ، نحن سنصبح مشهورين مثل الاخوة دالتن |