| Başkan baş danışmanlarıyla mesajı çözme çalışmalarını görüşmek üzere buluştu. | Open Subtitles | إجتمع الرئيس بكبار مستشاريه بخصوص آخر الجهود لترجمة الرسالة |
| danışmanlarıyla buluşmak için gizlice çıktı. | Open Subtitles | لقد تسلّل صباحاً لملاقاة مستشاريه. |
| Başkan Truman, İngilizlerle ve askeri danışmanlarıyla görüştükten sonra güçlü bir yeni silaha sahip olduğumuzu nükleer bir silah olarak tanımlamadan Stalin'e söylemeye karar verdi. | Open Subtitles | قرر الرئيس ترومان بعد التشاور مع البريطانيين ومع مستشاريه العسكريين الخصوصيين أنه سيخبر ستالين بأن يملك سلاح جديد "فتاك، دون التصريح بأنه "سلاح نووي |
| Başkan mekik kazası ile ilgili gelişmeleri danışmanlarıyla görüşmek üzere Camp David'den Wahington'a doğru yola çıktı. | Open Subtitles | الرئيس في طريق عودته ...(إلى (واشنطن) من (كامب ديفيد للإجتماع بأقرب مستشاريه ... على خلفية كارثة المكوك الفضائي |