| "Sicilya'dan buraya çalışmak için geldik ve ardından da savaş başladı." dedi. | Open Subtitles | قال, 'نحن اتينا الى هنا من صقلية للعمل وبعدها بدأت الحرب. ' |
| Signor Petruchio, hangi rüzgar attı sizi Verona'dan buraya, Padua'ya? | Open Subtitles | سينيور بارتشيو, ما عاصفة سعيدة ضربات لك بادوا هنا من فيرونا القديمة؟ |
| Osaka'dan buraya, eski sevgilinle evlenmek için dönmüşsün. | Open Subtitles | لقد عدت إلى هنا من أوساكا للزواج بحبيبتك القديمة. |
| Antarktika'dan buraya | Open Subtitles | تأتي هنا من اماكن فى بعد القارة القطبية الجنوبية |
| Damian, o yorgun, Nasıra'dan buraya tüm yolu yürüyerek gelmiş. | Open Subtitles | داميان متعب، لقد مشى كل الطريق من نازارين |
| Annem ve babamla yaşadığım Indiana'dan buraya taşındığımdan beri. | Open Subtitles | منذ ذلك الوقت انتقلت هنا من ولاية انديانا، حيث ربيت من قبل أبي وأمي |
| Daha ziyade atalarınız onun tarafından Dünya'dan buraya getirilip köleleştirilmiş. | Open Subtitles | الأرجح أنه استعبد أجدادك واحضرهم إلى هنا من الارض |
| Onu sevdiğin yalanı ile Hindistan'dan buraya kadar getirdin. | Open Subtitles | . الكذبة أنك تحبينه ، وجعلتيه يأتي إلي هنا من الهند |
| Bu da Cotton'ın Seattle'dan buraya taşındığında siyasete atıldığı parti. | Open Subtitles | إنها حزب سياسي لكوتون بدأت عندما انتقل إلى هنا من سياتل |
| Telli turnalar ve değişik su kuşları yakındaki dağlarda eriyen suların beslediği nehir ve sulak arazileri izleyerek Asya'dan buraya göç ederler. | Open Subtitles | الطيور والطائر المائي هاجر الى هنا من جميع أنحاء آسيا، سحبت الى الانهار التي تغذيها الثلوج الذائبه من الجبال القريبة. |
| Kuzey Amerika'dan buraya gelen diğer hükümdar kelebeklerine katılıyor. | Open Subtitles | إنها تنضم للفراشات العملاقة الأخرى التي سافرت إلى هنا من شتّى أنحاء أمريكا الشمالية. |
| Çiçek açma zamanını Meksika'dan buraya göç eden kral kelebeklerin varışı ile aynı zamana denk getirir. | Open Subtitles | إنه الوقت لتزهر بشكل مثالي لمقابلة الواصلين من ملكات الفراشات المهاجرات إلى هنا من المكسيك |
| Bir saat içerisinde uçakla Cenova'dan buraya getirtebilirim. | Open Subtitles | يمكنني طلب إرسالهم إلى هنا من جينيف خلال ساعة. |
| Sophia, İtalya'dan buraya seni getiren ne oldu? | Open Subtitles | صوفيـــا .. ما الذي أتى بكِ إلى هنا من إيطاليا ؟ |
| Philadelphia'dan buraya bunun için mi geldim sanıyorsun? | Open Subtitles | أتعتقد اني اتيت الى هنا من فيلاديفيا من اجل هذا؟ |
| Eski Kasaba'dan buraya yürüyerek geldiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم انك اتيت إلى هنا من منزلك بالحي القديم |
| Jacksonville'dan buraya iş için geldim ve sana bir teklifim var, kanka. | Open Subtitles | أنا هنا من جاكسونفيل للعمل و لدي صفقة لك يا زميلي |
| Jacksonville'dan buraya iş için geldim ve sana bir teklifim var, kanka. | Open Subtitles | أنا هنا من جاكسونفيل للعمل و لدي صفقة لك يا زميلي |
| Campagna'dan buraya kadar, bunu söylemek için mi geldin? | Open Subtitles | أتيت كل هذا الطريق من كامبانيا لتقول ذلك ؟ |
| Roma'dan buraya kadar yemek yemeğe mi geldim sanıyorsun? | Open Subtitles | أن تتخيل أنني جاء كل الطريق من روما لتناول الطعام؟ |
| Alaska'dan buraya birkaç yil önce tasindilar. | Open Subtitles | لقد إنتقلوا لهنا من الاسكا منذ عدّة أعوام |
| Sen beni reddedince, çaresizlikten başkasını tuttum onu Hollywood'dan buraya boş yere getirtmiş olmayı istemem. | Open Subtitles | عندما خذلتني , كنت محبطة وعيَنت شخص جديد واشعر بالسوء لانني جعلته ياتي كل المسافة من هوليوود بدون سبب |