| Komisyon üyesi Lobitto.Yardım etmek ve fikir vermek için Roma'dan geldi. | Open Subtitles | وهذا هو المفوّض لوبيتو الذي جاء من روما خصيصاً كمستشار ومساعد |
| - Gerçek Siletsky de Londra'dan geldi. Takım elbise Londra'dan alınmış. | Open Subtitles | سيلتسكي الحقيقي قد جاء من لندن و بالتالي فان البدلة قد تم شراءها من لندن |
| Yaptığım bir çok şey Stallman'dan geldi asla saklamam bunu. | Open Subtitles | ولا اخفي ان كثير مما اقوم به .جاء من ريتشارد ستولمان |
| - Alice. Bebekken İrlanda'dan geldi. Tüm hayatı burada geçti. | Open Subtitles | أتت من إيرلندا عندما كانت طفلة وعاشت في إيري. |
| Sanırım annen Meksika'dan geldi ve şimdi gitmesi gerekiyor. | Open Subtitles | أعتقد أن أمك أتت من مدينة ميكسيكوا و تريد أن تعود |
| Tıbbi bilgiler Mercer'dan geldi. Diş raporları falan... | Open Subtitles | الأدوات جاءت من البزاز طبية , إيصالات الأسنان .. |
| Çoğu virüs gibi Afrika'dan geldi, tam olarak Uganda'nın Zika ormanından. | TED | مثل العديد من الفيروسات التي لدينا، فإنه أتى من أفريقيا، ولا سيما من "غابة زيكا من أوغندا". |
| Senatör katılabilmek için Washington'dan geldi. | Open Subtitles | النائب جاء من واشنطن ليحضر حفل الافتتاح |
| Ama bu gerçek,O Borneo'dan geldi. Bir ralli sırasında kaza geçirmişti. | Open Subtitles | لكنها الحقيقة، فقد جاء من (بورني) وقد تعرض لحادث أثناء السباق |
| Bu Mohan Amerika'dan geldi. | Open Subtitles | هذا هو موهان وقد جاء من أمريكا |
| Adam Peru'dan geldi herhâlde. | Open Subtitles | أعتقد أن صاحب المنزل جاء من البيرو |
| -Evet, Sam burada. Manchester'dan geldi. Yarın anneme gidiyoruz. | Open Subtitles | نعم سام هنا,جاء من مانشستر,ليرى امنا |
| Afrika'dan geldi. | Open Subtitles | لقد جاء من أفريقيا |
| Londra'dan geldi. | Open Subtitles | صديقي. جاء من لندن |
| Sanırım annen Meksika'dan geldi ve şimdi gitmesi gerekiyor. | Open Subtitles | أعتقد أن أمك أتت من مدينة ميكسيكوا و تريد أن تعود |
| Birkaç yıl önce İzlanda'dan geldi. | Open Subtitles | لقد أتت من أيسلندا منذ بضعة أعوام |
| - Güney ucunda. Ailesi İrlanda'dan geldi. | Open Subtitles | فى الطرف الجنوبي- عائلتها جاءت من أيرلندا- |
| Ondan önce, Çin ve Arabistan'dan geldi. | Open Subtitles | وقبلها جاءت من "الصين" و"شِبه الجزيرة العربية" |
| Portsmouth'dan geldi, bugünü benimle geçirecek. | Open Subtitles | لقد جاءت من (بورتسموث), كانت تقضى يوماً هناك. |
| Biliyorum, salak, bu Fransa'dan geldi. | Open Subtitles | أعلم أيها الغبي، لقد أتى من فرنسا |