| Bana Darjeeling ve Bay Tietjens'a da biraz daha kahve gerek sanırım. | Open Subtitles | شكرا لك ِ , بريدجيت دارجيلنغ والسيد تيتجيز يحتاج المزيد من القهوة , أعتقد |
| Babam'ın Darjeeling'e tayini çıktığı zamandı. | Open Subtitles | كان ذلك عندما اضطرَّ والدي للإنتقال إلى دارجيلنغ |
| Darjeeling'te çok önemli bir kişinin torununu kaçırdı! | Open Subtitles | قام باختطاف حفيدة واحد من الشخصيَّات المرموقة في دارجيلنغ |
| Ben senin yaşındayken, burada Darjeeling'te okula gittim. | Open Subtitles | أتعلمين أنَّني ارتدت المدرسة هنا في دارجيلنغ عندما كنتُ بعمرك؟ |
| O da kendini gizleyerek Çin'in dağlık çay bölgelerine tehlikeli bir yolculuk yaptı, zamanla çay ağaçlarını ve deneyimli çay işçilerini Hindistan'ın Darjeeling şehrine kaçırdı. | TED | تخفى متنكرًا وسافر برحلة محفوفة بالمخاطر عبر مناطق الشاي الجبلية في الصين. مهرِّبًا في الأخير أشجار الشاي والعمال ذوي الخبرة إلى دارجيلنغ في الهند. |
| Tek bildiğim onun Darjeeling'den olduğu. | Open Subtitles | كلُّ ما أعرفه هو أنَّها من دارجيلنغ |
| ılacın gitmesine yardımcı olacak güzel bir bardak Darjeeling çayı. | Open Subtitles | فنجان من دارجيلنغ لمساعدة الدواء تنخفض |
| İlacın gitmesine yardımcı olacak güzel bir bardak Darjeeling çayı. | Open Subtitles | فنجان من دارجيلنغ لمساعدة الدواء تنخفض |
| Ama Barfi son nefesini verirken kilometrelerce ötede, Darjeeling'te idi. | Open Subtitles | و لكن (بارفي) كان بعيدًا عنِّي يلفظ أنفاسه الأخيرة في دارجيلنغ |
| Şaka yapıyorum, Bayan Sengupta. Onu Darjeeling'e götürüyoruz. | Open Subtitles | (أنا أمازحك فقط يا سيدة (سينغوبتا سوف نأخذه إلى دارجيلنغ |
| Jhilmil Calcutta'da kaybolmuş ve fidye mesajı da Darjeeling'te idi. | Open Subtitles | جيلميل) مفقودة في كالكوتا) و ورقة الفدية في دارجيلنغ |
| - Rvet. - Bu ne , Darjeeling mi? | Open Subtitles | ـ صحيح ـ ما هذا، شاي "دارجيلنغ"؟ |
| Darjeeling'e geldiğimde, nedense Ranjeet'ten uzak olduğum için sevindim. | Open Subtitles | ...و لكنَّني أجهل لماذا منذ قدومي إلى دارجيلنغ (شعرتُ بالسعادة لابتعادي عن (رانجيت |