| Evet, Silk Road kapanınca Darknet'te ortaya çıktı. | Open Subtitles | نعم، ظهرت في الأنترنت المظلم بعد أن تم الإطاحة بمنظمة "سوق الحرير". |
| Al'ın kullanıcı adı ve şifresiyle diğer müşterilere ulaşmaya çalıştım, ama oraya boşuna Darknet demiyorlar. | Open Subtitles | حاولت استعمال اسم( اول) المستعار و كلمة مروره للحصول على عملاء أخرين و لكن لا يسمونه الأنترنت المظلم من أجل لا شىء |
| Garcia'dan Darknet'i yeni verilerle araştırmasını isteyeceğim. | Open Subtitles | سأطلب من (غارسيا) أن تبحث في الإنترنت المظلم بمعطيات جديدة. |
| Elde ettikleri veriyi "Darknet" denen yerde satmışlar. | Open Subtitles | تم بيع البيانات التي حصلوا "عليها على ما يسمى بـ"داركنت |
| "Darknet" denilen bu mecrada tanıştı. | Open Subtitles | "نحن كنا نلتقي على الـ" * داركنت |
| Darknet'in şu fotoğraf hakkında neler düşündüğüne bir göz atalım. | TED | ولذلك، دعونا نرى ماذا يفكر "داركنيت" فى هذه الصورة لدينا. |
| Montolo'nun tüm dostları Darknet'te bulunuyor. | Open Subtitles | الأنترنت المظلم... أين يوجد جميع المقربون لـ (مونتالو). |
| Darknet açık kaynak olduğu için gerçekleşen bir hadise bu, kamuya açık, erişime ücretsiz açık. | TED | وهذا لأن "داركنيت" هو المصدر المفتوح وفى المجال العام، كما أنه مجاناً لأي شخص ليستخدمه. |
| Washington Üniversitesi mezunuyum ve bilgisayarlı görme modellerini test etmek ve geliştirmek için kurulan, sinirsel ağ sistemi olan ''Darknet'' adlı bir proje üzerinde çalışıyorum. | TED | أنا طالب دراسات عليا فى جامعة واشنطن وأنا أعمل على مشروع يسمى "داركنيت" وهو إطار الشبكة العصبية لتدريب واختبار نماذج رؤية الكمبيوتر. |