| Acele etmemeliyiz de. davamızın en kritik anında hem de. | Open Subtitles | ولا علينا ذلك , ليس في لحظة جوهرية في قضيتنا |
| Aramızdaki en yaşlı ve en bilgelerden. davamızın önemli bir lideri. | Open Subtitles | إنها من أكبرنا و أكثرنا حكمة و أحد أهم القادة فى سبيل قضيتنا |
| Sayın Yargıç, iki gün istiyorum, bu süre sonunda, davamızın temelini oluşturan gizli ifade de dahil kanıtlarımızı mahkemeye sunacağız. | Open Subtitles | وأي دليل سوف نقدمه وبما في ذلك الشهادات الموثقة ستكون أساس قضيتنا |
| Bu insanlara karşı işlenmiş haksızlıklar davamızın temelini oluşturmaktadır. | Open Subtitles | إن الظلم الذي وقع بحق هؤلاء البشر يشكل قاعدة لقضيتنا |
| Sherlock, son davamızın ikinci gününden beri ayaktasın. | Open Subtitles | لقد كنت ساهراً منذ اليوم الثاني لقضيتنا الأخيرة |
| davamızın askeri olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | إعتقدتكَ جندياً يخدم قضيّتنا. |
| Bu, bu denklemde bulduğumuz sıcak kakayı alır, içimizde çok derinlere gömeriz ki davamızın geri kalanı saflığını korusun demek. | Open Subtitles | نستخلص الآثام ونطمرها بداخلنا، لألا تعكّر صفاء قضيتنا. |
| davamızın Avrupa Mahkemesi tarafından ele alınıp alınmamasını... | Open Subtitles | هم سيقررون إذا كانت قضيتنا ستدرج ضمن أعمال المحكمة الأوروبية |
| Oraya ulaştığımızda... davamızın haklı sebebini kendi gözlerinle görürsün. | Open Subtitles | بمجرد أن نصل إلى هناك، سترى بنفسك عفة قضيتنا |
| Gittikçe güçleniyor... kaçınılmaz olana hazırlanıyor... davamızın doğru olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نزداد قوةً... نتهيأ لما هو محتم... نعلم أن قضيتنا عادلة. |
| Bağnazların, davamızın haklılığını gasp etmesine göz yummayacağız. | Open Subtitles | لن نقف فى أماكننا عاجزين، ونترك المتعصبين يختطفون... أحقية قضيتنا وعدالتها. |
| Irkçılık savunması davamızın kilit noktası. | Open Subtitles | الدفاع بشأن العنصرية هو اساس قضيتنا. |
| Ne de davamızın tamamen ümitsiz olduğuna inanıyor. | Open Subtitles | ولا يعتقد أن قضيتنا عقيمة |
| davamızın haklı sebebini kendi gözlerinle görürsün. | Open Subtitles | سوف ترى بنفسك برائة قضيتنا |
| Bakınca davamızın haklı olduğunu ve kaybedemeyeceğimizi anlıyordun. | Open Subtitles | انظر ستعرف ان قضيتنا عادلة |
| U'kin her zaman davamızın en güçlü destekçilerinden olmuştur. | Open Subtitles | (لطالما كان (يوكين واحداً من أشد الداعمين لقضيتنا |
| Sadece davamızın sıradan bir askerlerinden biriyim. | Open Subtitles | أنا مجرّد جندي لقضيتنا |
| davamızın en önemli noktası Duke Roscoe'nun gerçekleri bilerek çarpıtmasıdır. | Open Subtitles | ولكي يحصل على بعض التعاطف لموكله حجر الاساس لقضيتنا هو أن ـ (دوق روسكو) ـ ذلك أخطأ في فهمه |
| Sadece davamızın sıradan bir askeriyim. | Open Subtitles | أنا مجرّد جندي لقضيتنا |
| Kendisi davamızın en büyük destekçilerinden. Tekrar hatırlatayım dedim... | Open Subtitles | "فهو داعم ضخم لقضيتنا, وأريد تذكيركم" |
| davamızın askeri olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | إعتقدتكَ جندياً يخدم قضيّتنا. |