| Polonya'ya hoş geldiniz, Bay Davenport. İş için mi ziyaret için mi geldiniz? | Open Subtitles | أهلاً بك في بولندا يا سيد دافنبورت هل أنت هنا للعمل أم للمتعة؟ |
| Senatör Davenport'u havaalanından alıp Bien Luc'taki mülteci kampına götüreceksin. | Open Subtitles | أحضر السناتور دافنبورت من المطار وخذه الى معسكر اللاجئيين في بين لوك |
| - Corinne, bu Senatör Davenport. - Hoş geldiniz Senatör. | Open Subtitles | كورين هذا السناتور دافنبورت مرحبا أيها السناتور |
| Onlara Lord Davenport'un adamlarını nişanlına asitle saldırttığını mı söyleyeceksin? | Open Subtitles | أنت ستخبرهم أن اللورد دافينبورت أرسل رجله لمهاجمة خطيبتك بحامض؟ |
| Davenport, Adam Styler'ın peşine düşmek için vakit kaybetmedi. | Open Subtitles | دافينبورت أضاع وقته فى متابعة أدام ستايلر |
| Evan Davenport, bölge savcısı, güney New York bölgesi özel kalem müdürü. | Open Subtitles | ايفان دفنبورت .. محامي دفاع امريكي و مساعد تنفيذي في المقاطعة الجنوبية لنيويورك ,أرمل |
| Davenport ile kahve içmek zorundayım. Ne yapmam gerekiyor? | Open Subtitles | على أن أشرب القهوة مع دافنبورت ماذا أفعل؟ |
| Tamam. Bu sabah Alice Davenport'la konuştuğumu biliyorsun. | Open Subtitles | تعلمون , لقد تحدثت مع اليس دافنبورت هذا الصباح |
| Mark, bana söylediğini Doktor Davenport'a da söylemeni istiyorum. | Open Subtitles | اريد منك الذهاب الى الطبيبة دافنبورت وتخبرها كل ما اخبرتني به |
| Davenport ve adamları yarından sonraki gün, konsept fikirlerini duymak için geliyorlar. | Open Subtitles | دافنبورت وقومه قادمون بعد يوم الغد لسماع المفاهيم |
| İyi kalpli Dr. Davenport o zaman size şifa verir. | Open Subtitles | أرأيت، ذلك عندما يضع الدكتور دافنبورت الجيد يده عليك |
| Trish Davenport'un kaçırılmasına ilişkin belgeler ekranda. | Open Subtitles | الوثائق على الشاشة تتعلق باختطاف تريش دافنبورت |
| Davenport teslim tarihini yetiştirmesi ve kıçımızı tekmelemesi için parazıt projesini ona bıraktı. | Open Subtitles | أحضرته دافنبورت لمشروع الطّائرة بدون طّيّار لركل مؤخراتنا و عمل بعض المهلة |
| Sen Teresa Scott, Jonathan Davenport'u iyi günde kötü günde, | Open Subtitles | وانت ، تيريزا سكوت سترعين جوناثان دافنبورت بالحب والاخلاص |
| Buna inanmıyorum. Bayan Davenport, Randy Disher altı yıldan beri arştırma bmlümünde çalışıyor | Open Subtitles | السيدة دافنبورت ، راندي كان الضابط التحري قبل 6 سنوات |
| Davenport'a söylemeye gittim ama odasında yok. | Open Subtitles | لقد ذهبت لاخبار دافينبورت. لم يكن فى مكتبه. |
| Birinin Davenport'un götürüldüğü rotaya ulaşıp ulaşmadığını görmek için bilgisayar iletişimlerini görmek istiyor | Open Subtitles | يريد المراجعة إرسال الحاسوب للرؤية إذا أي واحد زوّد النبي فيف بطريق سفر دافينبورت. |
| Şimdi genç Davenport gibi Laurent de ölü, kendi elleriyle öldürdü. | Open Subtitles | والآن لورينت مات مثقل دافينبورت الشاب بيديه |
| O zaman kendim sorarım. Davenport bana yalan söylemez. | Open Subtitles | حسناً، إذاً أنا سأسأله نفسه دافينبورت لن يكذب عليّ |
| Adamlarımız, Davenport'un evini temizlerken bulmuşlar. | Open Subtitles | رجالنا استعادوا ذلك أثناء تعقيمهم منزل دافينبورت |
| Bay Davenport, şu beş dakikada son 24 saatir öğrendiğimden daha fazla şey öğrendim. | Open Subtitles | سيد دفنبورت لقد عرفت اشياء في آخر 5 دقائق اكثر مما علمته في 24 ساعة حقا؟ |
| Özel Kuvvetler'den Onbaşı Gary Davenport'un eşi misiniz? | Open Subtitles | زوجة الجندي الأول "غاري ديفينبورت" للقوات الخاصة؟ |
| Çok sevinirim, Bayan Davenport. | Open Subtitles | تسلمين لي دافينبوث |