"davet etmiş" - Translation from Turkish to Arabic

• دعى
• دعا
• دعت
• دعاها
• ودعت
• دعاه
• دعتها
• بدعوته

Üzgünüm.Sadece bizim olacağımızı düşünmüştüm, ama babam bir kaç dostu davet etmiş.
أنا آسف. كان يفترض أن نكون نحن فقط, ولكن والدي دعى بعض الأصدقاء

Aslında burada üç kişi olmayı bekliyorduk, fakat birisi kendi kendini davet etmiş. Özürlerimi sunarım.
ولكن يبدو أن أحدهم دعى نفسه، لذلك أعتذر

Carol kuzenini de davet etmiş.
أجل , اسمع لقد سمعت أن "كارول براونر" دعا ابنة عمه الليلة

Binbaşı, gördünüz mü? Leydi Tamplin katili de davet etmiş.
هل رايت يا ميجور ,السيدة تمبلين قد دعت القاتل ؟

Onu kendisiyle midilli atı oyunu için ortaya davet etmiş. Kız ona nasıl olduğunu sormuş. O da kızın poposuna bir tane vurmuş.
لقد دعاها للذهاب لسباق الخيول، لكنها رفضت ذلك، لذا، قام بضربها.

Plak şirket hasarı kontrol etmek ve mutlu resimler çektirmek için basını davet etmiş bulunuyor.
شركة تسجيلاته صارت خارج السيطرة ودعت الصحافة لالتقاط الصور السعيدة

- Pekâlâ, bu bir çarşaf. - Bu çocuğu kim davet etmiş?
حسنا إنها ملاءات للسرير من الذى دعاه هذا الولد؟

Dün süpermarkette karşılaşmış ve davet etmiş...
قابلتها في السوق التجاري البارحة و دعتها...

Kitapları çok başarılı, bu yüzden de organizasyonu yapanlar onu davet etmiş olmalı.
إنه ناجع مع كتبه لذا من الممكن المنظمين قاموا بدعوته

Bu küstah küçük saygısızı mı davet etmiş?
لقد دعى هذه المتغطرسة التافهة؟

Bilecekler sanırım, çünkü bütün şehri davet etmiş.
حسناً، لقد نجح لأنه دعى معظم المدينة

Teyit etmek için çoktan telefon ettiler ve Doktor seninle tanışması için Sainte-Anne Institute'den meslektaşı Profesör Tissot'u davet etmiş.
أيجب علينا ذلك؟ في الواقع, لقد قاموا بعمل وتجهيز العشاء .هو دعى زميله لكي يراك البروفيسور (تيسوت) من معهد سانتيان

Başarılı olmuş gibi, tüm şehri davet etmiş resmen.
حسناً، لقد نجح لأنه دعى معظم المدينة

Görünüşe göre, Matty birçok kişiyi davet etmiş.
يبدو أن ماتي دعا الكثير من الناس

Andrew sürüyü davet etmiş.
أندرو في الواقع دعا القطيع إلى هنا , لذا ...

Baban pek çok insanı davet etmiş.
والدك قد دعا الكثير من القوم.

Anlaşılan annesi partiye Kansas City Herald'dan bir muhabiri davet etmiş.
يبدو ان والدتها دعت مراسل من صحيفة كنساس سيتى هارلد للحفلة

Büyükannen nişanını kutlamak için birini davet etmiş.
مولان يبدو أن جدتك قد دعت بعضهم . كى يساعدونا على الأحتفال بالخطوبة

Orada güzel kraliçeyle tanışmış ve onu sarayındaki ziyafete davet etmiş.
هناكقابلملكةجميلةو.. دعاها إلى مأدبة طعام في قصره

Gidip Chilton'dan o çocukları davet etmiş.
إنها فقط مضت ودعت كل الأطفال من تشيلتن

Bir şarkı açmış. Zigfield ve Amabella'yı dansa davet etmiş.
قامت بتشغيل أغنية ودعت (زيغفيلد) و(أمابيلا) للرقص

Partiye o mu davet etmiş?
هل دعتها الى الحفلة.

Kadın mı onu içeri davet etmiş?
هل قامت هي بدعوته ؟