| Siz zaten bizim yerimize düğün davetiyelerini bastırdınız. | Open Subtitles | اعني، انتم يارفاق قد طبعتم دعوات الزفاف. |
| Düğün davetiyelerini dağıtmaları an meselesi. | Open Subtitles | الأمر مجرد وقت قبل أن توزع دعوات الزفاف. |
| Düğün davetiyelerini yolladık mı, balayı için yer seçtik mi veya... | Open Subtitles | هل أرسلنا دعوات الزفاف أو اخترنا وجهة شهر العسل |
| Gecenin gere kalanını açılış davetiyelerini email atarak geçirmek istemiyorum. | Open Subtitles | لن أقضي ليلتي في إرسال الدعوات من أجل مراسم شراكتك |
| Gecenin gere kalanını açılış davetiyelerini email atarak geçirmek istemiyorum. | Open Subtitles | لن أقضي ليلتي في إرسال الدعوات من أجل مراسم شراكتك |
| Jessie, eski düğün davetiyelerini getir.Tarihi el yazısıyla düzeltiriz. | Open Subtitles | جيسي، أحضري بطاقات الدعوة القديمة سنغيّر الموعد يدويّاً |
| Düğün davetiyelerini yolladık mı, balayı için yer seçtik mi veya... | Open Subtitles | هل أرسلنا دعوات الزفاف أو اخترنا وجهة شهر العسل |
| Nişanlanmıştık evlenmek üzereydik, düğün davetiyelerini bile almıştık ve yada yada yada, halen bekarım. | Open Subtitles | حسناً، كنا مخطوبين استعداداً للزواج. اشترينا دعوات الزفاف ثم... إلى آخره، لا أزال أعزب. |
| balo davetiyelerini bu kağıtlardan yollamış. | Open Subtitles | أرسلوا دعوات حفلتهم على هذه الورقة |
| 16'ıncı yaş günü partimin davetiyelerini yazıcı mahvetmiş. | Open Subtitles | الطابعة خربت دعوات حفلة بلوغي سن الـ 16 |
| Doğum günü partisi davetiyelerini matbaadan aldık. | Open Subtitles | أحضرنا دعوات عيد ميلادك من المطبعة |
| İnternet davetiyelerini yapabilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أصنع دعوات للبريد الإلكتروني |
| Annen şimdiden parti davetiyelerini dağıtmış ve sen hâlâ... | Open Subtitles | حقا؟ وامك ارسلت دعوات ولم تقرري |
| Bugün düğün davetiyelerini sipariş ettik. | Open Subtitles | طلبنا دعوات حفل الزواج اليوم |
| Tarih Kurumu'nun davetiyelerini unuttuk. | Open Subtitles | نسينا دعوات نادي "المجتمع التاريخي" |
| Düğün davetiyelerini bitirdim. | Open Subtitles | انتهيت من دعوات زفافك |
| Başkan önerinizi kabul etti ve telgrafla toplantı davetiyelerini gönderdi. | Open Subtitles | الرئيس قد قبل اقتراحكم ، فإنه قد ابرق الدعوات لعقد اجتماع. |
| Tabii, bana kim olduklarını ve ne zaman davetiyelerini göndermek istediğini söyle. | Open Subtitles | فقط أخبرني من ومتى وسوف نقوم بإرسال الدعوات |
| Parti davetiyelerini kullanarak okulumuzda düzen ve uyumu yeniden sağlayacağım. | Open Subtitles | انا ذاهبة لعمل الدعوات واعادة التنظيم والوئام الى مدرستنا. |
| Evde kimse yoksa, posta kutularına davetiyelerini bırakırsın. | Open Subtitles | إن لم يوجد أحد في المنزل، اتركي بطاقات الدعوة في صندوق البريد. |