| davetsiz misafiri bulmamız bu şekilde daha da zorlaşıyor. | Open Subtitles | مما يجعل التحرك صعباً جداً بالنسبة إلى الدخيل |
| Baba, davetsiz misafiri olay yerinden kaçmaya fırsat vermeden vurarak öldürdü. | Open Subtitles | الوالد قتل الدخيل قبل توفر أدنى فرصَة لهـُروبه |
| Böylece erkekler içeriye zorla giren ve kaçan davetsiz misafiri sıkıştırmışlar. | Open Subtitles | إذا الرجال يجدون أنفسهم وجها لوجه مع الدخيل. ـ الذي يتمكن من تجاوزهم و يفرّ. |
| Yöneticilerin katındayım. davetsiz misafiri yakaladık. | Open Subtitles | أنا في الطابق التنفيذي لقد وجدتُ الدخيلة |
| Ama ne yazık ki, çayırın sahibi davetsiz misafiri suçüstü yakalıyor. | Open Subtitles | لكن لسوء الحظ، فإن المالك الذي بالمرج يرصد الدخيلة متلبّسة |
| Pekâlâ... davetsiz misafiri avlama zamanı. | Open Subtitles | ولأن, حان وقت مطاردة هذا الدخيل |
| Korumalar içeri girip davetsiz misafiri kovaladıklarında. | Open Subtitles | عندما جاء الحراس وطاردوا الدخيل |
| Gözcü karanlıkta davetsiz misafiri göremiyor. | Open Subtitles | الكشافه لا ترى الدخيل في الظلام |
| davetsiz misafiri yakaladık. | Open Subtitles | "لدينا الدخيل في الحجز" |
| Bu davetsiz misafiri bulmalıyız. | Open Subtitles | -علينا العثور على هذا الدخيل |
| davetsiz misafiri buldum. | Open Subtitles | وجدت الدخيل |
| davetsiz misafiri buldum, Işın kılıcım elinde. | Open Subtitles | لقد وجدت الدخيلة ومعها سيفي الضوئي |