| O Davey Crockett ve ben rakundan şapka giyiyor olurdum. | Open Subtitles | أمم، هذا هو ديفي كروكيت أعتاد أن يرتدي قبعة الراكون |
| O küçük sürüngene bu cevabı veremezsin, Davey. | Open Subtitles | أنت لا تَستطيعُ قَول ذلك إلى هذا يَزْحفْ قليلاً، ديفي. |
| Davey o striptizciyi istiyor, ben tekneyi kullanmak istiyorum. | Open Subtitles | يُريدُ ديفي هذه المتعرّيةِ، وأنا أوَدُّ أَنْ أَستعملَ المركبَ. |
| Davey hastayken aradığım doktorun numarası neydi? | Open Subtitles | ما هو رقم الدكتور الذى جئتى به عندما كان ديفى مريضاً ؟ |
| Davey, o fotoğrafların bir kısmı internete düşmüş. | Open Subtitles | أنت ترى ، ديفى أن بعض الصور ألغيت من الانترنت |
| Çocuklar sakin olun. Davey, lütfen yumruğunu açar mısın? | Open Subtitles | يا شباب خذو الأمور بهدوء , ديفي تخلص من هذا أرجوك ؟ |
| Ona Davey'i gömmesini ve geldiği yere siktir olup gitmesini söyledim. | Open Subtitles | قلت له ادفن ديفي.. وغادر عد من حيث اتيــت.. |
| Davey Morrison uzun bir hastalıktan sonra huzur içinde öldü. | Open Subtitles | ديفي موريسون .. مات بعد صراع طويل مع المرض |
| Bunu söylemek berbat, ama Davey sonunda size bir iyilik yaptı. | Open Subtitles | شيء محزن حقاً .. لكن ديفي صنع لكِ معروفاً |
| Seni bahçeye diktireceğim ve Davey Jones'un ambarına gönderteceğim! - Lütfen merhamet et bana! | Open Subtitles | سَوف اربِطكُ الي ذِراعِ الساحةَ وأرسلك إلى خزانةِ ديفي جونز |
| Davey'i adam ettiği için her şeyimi verirdim. | Open Subtitles | هذا يمكن أن يعوضني عن كل شيء لمجرد الطريقة اللتي عامل بها ديفي |
| Lucky, Davey'e bir gün ortak olacaklarını söylerdi. | Open Subtitles | لاكي أخبر ديفي بأنهما سيصبحان شركاء يوما ما |
| Biraz sarsıcı oluyor, Davey ama her türlü hava koşulunda uçmalısın. | Open Subtitles | , "هذا الصباح صعب إلى حد ما ، "ديفى لكننا يجب أن نتعلم الطيران . فى كل أنواع الطقس |
| Davey seni soruyordu. Kır yürüyüşü yapmak istiyor. | Open Subtitles | ديفى كان يبحث عنكى إنهيُريدأن يتمشى. |
| Marian, Davey'i buradan çıkar lütfen. Hemen çıkar onu, lütfen! | Open Subtitles | ماريان , إبعدى ديفى عن هُنا إخرجيهمنهُنا,من فضلك . |