| O narin bir gül gibidir. Ona dikkatle davranmalısın. | Open Subtitles | انها مثل وردة حساسة يجب أن تعاملها بعناية |
| Cahil insanlara karşı sen de cahilce davranmalısın. | Open Subtitles | عليك ان تتصرف بجهل مهما كان تجاه الناس الجهلاء |
| Dostum, o akıl hastası zenciye öyle güzel davranmalısın ki çünkü o orospu çocuğu, seninle konuştuğu ölçüde seni öldürür. | Open Subtitles | يا رجل، عليك أن تعامل ذلك المعتوه بلطف لأنّ ذلك اللعين سيقتلك بقدر ما يتحدث معك |
| İnsanların onayını alabilmen için her zaman düzgün davranmalısın. | Open Subtitles | المغزى منه هو أن تترقي لمستوى بشري لابد عليك أن تتصرفي وفقا لذلك |
| Sonra onu tanımalısın ve ona göre davranmalısın. | Open Subtitles | ثم تتعرف عليها وتتصرف بُناءاً عليها بعد ذلك. |
| Gerçek bir buluşmaymış gibi davranmalısın güzel giyinmelisin ve gelip beni almalısın. | Open Subtitles | و لكن يجب أن تتعامل معه كموعد حقيقي و يجب أن تبدو لطيفاً و يجب أن تأتي لتُقلّني |
| İki şey var aslında: suçsuzum ve kızına daha iyi davranmalısın. | Open Subtitles | شيئان في الواقع، أنا بريء و ينبغي أن تكون أكثر لُطفاً مع ابنتك |
| Daha olgun hareket etmemi istiyorsan, bana daha iyi davranmalısın! | Open Subtitles | إن أردتني أن أتصرّف بشكل أفضل فعاملني بشكل أفضل! |
| Adam gibi davranmalısın. | Open Subtitles | وينغبي عليك أن تتصرّف وكأنك واحد |
| Becca, eğer Michael'ı kurtarmak istiyorsan ona herhangi bir görevmiş gibi davranmalısın. | Open Subtitles | "بيكا" لو أردتي إنقاذ "مايكل" يجب أن تعامليه كعميل مفقود آخر |
| # Anneyi öpmelisin Ona iyi davranmalısın# | Open Subtitles | يجب عليك أن تقبل أمك و تعاملها بالحسنى |
| Bu hiç hoş değil dostum. Ona daha iyi davranmalısın | Open Subtitles | هذا ليس جيدا يارجل يجب ان تعاملها افضل |
| Ona Audrey'miş gibi davranmalısın. | Open Subtitles | عليك ان تعاملها على انها اودري |
| Batman'in kim olduğunu bile bilmiyor gibi davranmalısın. | Open Subtitles | يجب ان تتصرف مثل انك ربما لن تعرف من هو باتمان |
| Birisiyle tanışırken, havalı davranmalısın. | Open Subtitles | عندما تقابل احدهم، يجب ان تتصرف بهدوء |
| Kendin gibi davranmalısın. | Open Subtitles | يتعين ان تتصرف بطبيعتك |
| Bence hanımına biraz daha iyi davranmalısın yoksa başka birileri bunu yapacaktır. | Open Subtitles | آسف بشأن عضوك لكن يجب أن تعامل زوجتك جيداً أو سيقوم بذلك شخص آخر |
| Bayanlara bu şekilde davranmalısın özellikle de annene. | Open Subtitles | هكذا من المفترض أن تعامل سيّداتك. خصوصًا والدتك. |
| Yaşına göre davranmalısın. | Open Subtitles | عليك أن تتصرفي مثل باقي الأطفال |
| Kevaşe gibi davranmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تتصرفي برخص وغير مثقفة. |
| Bak, dışarı çıkmalı ve normal davranmalısın. | Open Subtitles | يجب ان تعود للخارج وتتصرف بشكل طبيعي بشكل طبيعي ؟ |
| - # Tigger gibi ses çıkarmalısın. # - # Tigger gibi davranmalısın. # | Open Subtitles | - @ @ وتتصرف مثل (نمّور) أيضاً - @ |
| Gerçek bir buluşmaymış gibi davranmalısın ve deli olduğunu bana göstermemelisin. | Open Subtitles | ثم يجب أن تتعامل معه كموعد حقيقي و يجب أن تُخفي حقيقة أنّكِ مجنونة |
| Ona iyi davranmalısın. | Open Subtitles | عليك أن تكوني أكثر لُطفاً معها |
| Daha olgun hareket etmemi istiyorsan, bana daha iyi davranmalısın! | Open Subtitles | إن أردتني أن أتصرّف بشكل أفضل فعاملني بشكل أفضل! |
| Mutlu davranmalısın. | Open Subtitles | عليك أن تتصرّف بسعادة أو ما نحو ذلك |
| Ve ona da aynen öyle davranmalısın. | Open Subtitles | وينبغي أن تعامليه كامرأة |