| Ee ne diyorsun? -Şey. Sanırım iki yetişkin gibi davranmalıyız. | Open Subtitles | كلا انت محق يجب انت نتصرف كراشدين لان هذا اما سيحصل |
| Şampiyon olacaksak, öyle davranmalıyız. Değil mi, koca adam? | Open Subtitles | ، إذا أردنا أن نكون أبطال علينا أن نتصرف مثلهم |
| Birbirimizi şikâyet etmeyi bırakıp bir takım gibi davranmalıyız. | Open Subtitles | نكُف بالأشارة بأصابع الأتهام لبعضنا ، و نتصرف كفريق |
| Ziyan olmadan önce çabuk davranmalıyız. | Open Subtitles | ينبغي علينا التصرف بسرعة قبل أنّ يذهب سدى |
| Hızlı davranmalıyız, inişi öne almamız gerekebilir. | Open Subtitles | أجل. استمع، يجب علينا أن نكون قادرين على التحرك بسرعة، وربما حتى نُعجّل من وصولنا. |
| Ona karşı daha dikkatli davranmalıyız. | Open Subtitles | يحب أن نشدد مراقبته |
| "Bunu kafamıza iyice sokmalı ve ona göre davranmalıyız." | Open Subtitles | هذا ما يجب علينا ان نتعلمه ونتصرف علي اساسه |
| Bir bara nasıl girilir, sana kim öğretti? "Olağan davranmalıyız." | Open Subtitles | من علمك بان تخرج اناس من البار ؟ وبخفيه |
| Ama saatlerdir oradaymışız gibi davranmalıyız. | Open Subtitles | ولكن يجب ان نتصرف علي اننا كنا هناك منذ ساعات |
| Haklısın. Kahraman gibi giyineceksek, kahraman gibi davranmalıyız. | Open Subtitles | أنت مُحق، إن كُنا نود إرتداء زي الأبطال، فعلينا أن نتصرف مثلهم. |
| Bunu yapacaksak seri davranmalıyız. | Open Subtitles | إذا أردنا سأفعل هذا علينا أن نتصرف بسرعة. |
| Ama çabuk davranmalıyız. Düşmanlarınız daha da güçlenmeden. | Open Subtitles | لكن ينبغي أن نتصرف بسرعة قبل أن تزداد قوة أعدائكم |
| Escobar ortaya çıktığında olabildiğince hızlı davranmalıyız, anlaşıldı mı? | Open Subtitles | يجب أن نتصرف باسرع ما يمكن عند ظهور إسكوبار ، مفهوم ؟ |
| Artık bir aileyiz. Böyle davranmalıyız. | Open Subtitles | حسنا, نحن عائله يجب علينا أن نتصرف هكذا |
| Belki de havalı birileriymişiz gibi davranmalıyız. | Open Subtitles | ربما يجب علينا أن نتصرف بهدوء. |
| Bayan Brookmire yanlış bir şey yapmamış gibi davranmalıyız. | Open Subtitles | يجب علينا التصرف وكأن السيدة بروكماير لم تفعل أمراً خاطيء |
| Yapacağız da ama söz konusu milyar dolarlık bir şirket. Akıllı davranmalıyız. | Open Subtitles | سنفعل ، و لكن هذه شركة بمليارات الدولارات و علينا أن نكون أذكياء |
| Ona karşı daha dikkatli davranmalıyız. - Ne? | Open Subtitles | يحب أن نشدد مراقبته |
| (Gülüşmeler) Ve biz bu anı yaşıyoruz. Bu problemi göz ardı edemeyiz. Telafi edilemez ve feci sonuçlarla yüzleşirsek harekete geçmeliyiz ve kararlı davranmalıyız. | TED | (ضحك) وفي وقتنا هذا ، لا يمكننا ان نستخف بهذه المشكلة اذا قابلتنا عواقب كارثية وغير قابلة للإصلاح، يجب أن نتصرف ، ونتصرف بحسم. |
| Bir bara nasıl girilir, sana kim öğretti? "Olağan davranmalıyız." | Open Subtitles | من علمك بان تخرج اناس من البار ؟ وبخفيه |
| Kraliçe gibi davranmalıyız. | Open Subtitles | ونعاملها كالملكة |
| O işi yapıyor gibi davranmalıyız, çünkü nöbetçi tam önümüzde. | Open Subtitles | لذا يجب ان نمثل اننا نمارس الجنس لان الحارس يقف على الباب |
| Pekala, bu eşya piyangosu değil, ama onlara adil davranmalıyız. | Open Subtitles | حسنا ، ليس بالضبط رافلز هنا ، لكننا نعاملهم العادلة. |
| İşteyken birbirimize oğlanlardan biri gibi mi davranmalıyız yani? | Open Subtitles | إذن سيتوجب علينا أن نعامل بعضنا على أننا أحد الأفراد عندما نعمل؟ |