| Bütün bunlar aslında maliyeti karşılayanı değiştirir. | TED | كل ما ستقوم تلك الأشياء بفعله هو تغيير الأشخاص الذين سيقومون بالدفع |
| Dünya üzerindeki yaşamlar, gaz değişimi yoluyla havayı değiştirir ve şu anda da bunu yapıyoruz. | TED | جميع أشكال الحياة على الأرض تغيّر الهواء من خلال تبادل الغازات، وجميعنا نفعل ذلك الآن. |
| Hamile olduğumu söylesem bir şeyi değiştirir mi bu sence? | Open Subtitles | هل تعتقد لو نص له أنا حامل، انها ستغير شيئا؟ |
| Zaman beni ve sevdiğim insanı değiştirir. | Open Subtitles | الحب الحقيقي هو عندما أتغير عندما يتغير محبوبي |
| Farklı bir koku alsam tercihini değiştirir mi acaba? | Open Subtitles | هل تعتقدين إذا إشتريت له نوعا مختلفا سيغيّر العطر الذى يستخدمه؟ |
| Bir şeyler değiştirir umuduyla çocuk odasının şeklini değiştirip duruyor. | Open Subtitles | تستمر بتغيير ديكور غرفة الطفل تتمنى بأن هذا سيغير الحظ |
| Her neyse, bence değişiklik yapmak insanın şansını da değiştirir. | Open Subtitles | على اية حال, انا اؤمن بتغيير الاشياء يُمكن ان يُغير حظك |
| Ama silahla geldiler. Bu her şeyi değiştirir. | Open Subtitles | لكنّهم جلبوا مُسدّس للحفلة، وذلك يُغيّر جميع القواعد. |
| Ormanların yok edilmesi iklimi değiştirir, yeryüzü özelliklerini değiştirerek ve suyun nasıl buharlaştığını ve sistemin içinde hareket etmesini değiştirerek. | TED | والتصحر يغير المناخ بواسطة تغيير خصائص سطح الأرض وطريقة تبخر المياه وانتقاله عبر النظام. |
| Algısal filtrelerimiz devamlı olarak anlamları ve yorumları değiştirir. | TED | تقوم مرشحات الإدراك الحسي الخاصة بنا على تغيير المعاني والتفسيرات باستمرار. |
| Ama orak hücreli anemide tek bir genetik mutasyon hemoglobin yapısını değiştirir. | TED | ولكن في مرض فقر الدمّ المنجليّ، فإنّ طفرة وراثيّة واحدة تعمل على تغيير شكل الهيموغلوبين. |
| Aslında size zaten bildiğiniz bir şeyi söylüyorum: yani, karşılaştırma her şeyin değerini değiştirir. | TED | إذاً فأنا أخبركم بشئ تعرفونه بالفعل: بالأسم، أن المقارنة تغيّر قيمة الأشياء. |
| Bazı örümcekler ortama uyum sağlamak için renk değiştirir. | Open Subtitles | بعض العناكب تغيّر لونها لتندمج مع محيطها |
| İkinci karşılaşmanıza dayanarak onun hakkındaki fikrinizi değiştirir misiniz yoksa ilk izleniminize sadık kalıp adamı siler misiniz? | TED | هل ستغير رأيك فيه؟ بناء على هذا اللقاء الثاني، أم ستبقى على انطباعك الأول وتتجاهله؟ |
| Devamlı el değiştirir. Kimse orada iş yapamaz. | Open Subtitles | هو يتغير بشكل مستمر، لا أحد يستطع جني الربح هناك |
| Üzgün olduğumu söyleseydim bu bir şeyi değiştirir miydi? | Open Subtitles | لو أخبرتُكَ أنني آسف فهل سيغيّر ذلك أي شيء؟ |
| Böylece bir görevin yapılış numarasını değiştirirsem... ...bu diğerinin numarasını da değiştirir. | TED | لذلك، فإذا قمت بتغيير أرقام الأداء لكل مهمة، فبذلك سوف تتغير أداء المهام الأخرى. |
| Bence Ohio'ya yedi saatlik bir otobüs yolculuğu fikrini değiştirir. | Open Subtitles | حسناً , لقد إعتقدت أن رحلة بالأتوبيس لـ7 ساعات لأوهايو . قد يُغير رأيها |
| Artık hepimiz aynıyız; bu her şeyi değiştirir. | Open Subtitles | الان نحنُ على حد سواء, وهذا ما يُغيّر كُل شيء. |
| Eğer fikrini değiştirir ya da isyanın sona ererse, beni ara. | Open Subtitles | ، حسناً إذا غيرت رأيك أو إذا إنتهى تمردك فإتصل بي |
| Şarkı söyleyebilirsem bu herşeyi değiştirir | Open Subtitles | حقاً, ان استطعت الغناء يا شباب , كل شيء سيتغير |
| Ama sorun değil. Çünkü üniformalısın. Kılık değiştirmek, kuralları da değiştirir. | Open Subtitles | حسنا, لأنك في الزي الرسمي أترى, التنكر يغير كل تلك القواعد |
| Evlilik insanı hayal bile edemeyeceğin boyutlarda değiştirir. | Open Subtitles | الزواج يغيرك كشخص بطرق لا يمكنك أن تتخيلها. |
| Çünkü genelde birinin başı belaya girdimi hayatını değiştirir. | Open Subtitles | انه فقط عندما تغيرين حياتك تكونين بالعادة واقعه في مشكلة |
| İnsanlar her şeyi değiştirir, işte bu yüzden -- sizler ne olduğunu sorar haldesiniz. | TED | الناس يغيرون كل شيء، وإليكم السبب. حسنًا، أنتم تتساءلون عمّ حدث. |
| Bana bir iyilik yap, tamam mı? Şerit değiştirir misin? | Open Subtitles | اسد لي صنيعاً، هلا غيّرت الطريق؟ |