"değilmi" - Translation from Turkish to Arabic

• اليس كذلك
• أليس

Sen de o bardağın yarısı boş, yarısı dolu zırvacılarındansın, değilmi?
انت من اولائك الذين يرون نصف الكأس الممتلئ اليس كذلك ؟

Sen gerçekten insanları hiç önemsemedin, önemseseydin savaşlarına katılır ve kazanırdın, öyle değilmi ?
هم ماكانوا ابدا شعبك ؟ بالرغم من انك تشبهم بالاسنان الا انك شاركتهم في حربهم وانت ربحت اوسمتك اليس كذلك ؟

Güzel! Taşınman en iyisi. Ne kadar erken o kadar iyi, değilmi?
عظيم من الافضل ان تخرجى كلما يكون اسرع يكون افضل اليس كذلك ؟

Parayı alabilmek için öldürmeyi bana da öğretmiştin, değilmi?
انت على وشك التفكير فى قتلى للحصول على المال اليس كذلك ؟

Güven bana, Eğer önemli biri olsaydı bayanlara öyle vurmazdı değilmi.
ثق بي لو كان مهم لما ضرب النساء، أليس كذلك ؟

Fakat bugün o gün, öyle değilmi, bayım?
ولكن اليوم هو اليوم الموعود اليس كذلك ياسيدي؟

Dinle beni, sen bu adamla yakındın, değilmi?
اسمعي ، انت مقربة من الرجل ، اليس كذلك ؟

Diğer kelimeyi söyleyemiyorsun değilmi?
لا يمكنك ان تقول الكلمة الأخرى ، اليس كذلك ؟

Evet, ama yangını çabucak söndürdük öyle değilmi
لكننا اوقفنا هذه المشكله سريعا اليس كذلك

Sen anlayışlısındır değilmi?
انتى من النوع المتفهم ؟ اليس كذلك

Gerçekten bundan kurtulabileceğini düşünmüyordun değilmi?
ماذا ! - اعتقدت انك ستفلت من هذا الامر؟ اليس كذلك

Gerçeğini beklemiyordun, değilmi?
انت لم تتوقع انها حقيقية اليس كذلك ؟

Babam ile hapishanede tanışmadın, değilmi?
لم تقابل والدى فى السجن اليس كذلك ؟ نعم

Öyle tahmin etmiştim. Ondan hoşlanıyorsun, değilmi?
كنت اعتقد هذا انت تحبها اليس كذلك ؟

Şimdi bizim sorunumuz oldu,onu buraya sen getirdin,öyle değilmi ?
هذا ما جلبته الينا ، اليس كذلك

Kate'in öpüşmesi konusunda haklıydım değilmi?
لقد كنت محق بشأن قُبل "كايت" اليس كذلك ؟

Şifreli kapı çalmayı yaptım değilmi?
لقد تعلمت الدق السرى ، اليس كذلك

Biraz geç değilmi sence?
اعتقد ان الوقت متأخر اليس كذلك

Ben sadece-- bu ani oldu öyle değilmi?
...انا فقط انها فقط نوع من الاشياء المفاجأه اليس كذلك

Uyuşmadılar değilmi?
انهم ليس مخدرين ، اليس كذلك - مخدرين قليلا -

Arkadaşının ölmesi, şu anda burda olman, hepsi savaş yüzünden değilmi?
أليس هذا السبب هو الذي أتى بك هنا مع صديقك الميت