| Akreplere ve yılanlara hükmetmem için bana bu asayı vermiştin ama Tanrı onu Krallara hükmedecek bir değnek yaptı. | Open Subtitles | أنت أعطيتنى هذه العصا لأحكم بها العقارب و الثعابين لكن الله وضع بها مقدره لأحكم بها على الملوك |
| Akreplere ve yılanlara hükmetmem için bana bu asayı vermiştin ama Tanrı onu krallara hükmedecek bir değnek yaptı. | Open Subtitles | أنت أعطيتنى هذه العصا لأحكم بها العقارب و الثعابين لكن الله وضع بها مقدره لأحكم بها على الملوك |
| Doğru yıl olduğu gibi geliyor. Burada bu değnek var olma ihtimali var? | Open Subtitles | تبدو أنها السنة الصحيحة هل توجد العصا هنا ؟ |
| Üvey Anne'de sihirli değnek var, sana sihir yaptı. Herkesi kandırıyor. | Open Subtitles | زوجة الأب حصلت على العصى السحرية وألقت عليك تعويذة وخدعت الجميع |
| Bizleri kurtaracak sihirli bir değnek beklememize gerek yok bizler zaten kullanılmayı bekleyen bir çözümler deposuna sahibiz. | TED | لا يجب علينا انتظار عصى سحرية لتنقذنا جميعا، فلدينا مسبقا مستودع كبير من الحلول يُنتظر فقط استعمالها. |
| Bir tarafına inme gelirse, değnek bile tutamazsın. | Open Subtitles | إن كانت الإصابة بأكملها على جانب واحد فلا يمكنك حتى حمل عكاز |
| Ve sonra biri sihirli bir değnek sallıyor ve bütün notalar yerlerini bulmaya başlıyor. | Open Subtitles | وبعدها , يلوح أحدا بعصا سحرية وكل تلك المقطوعات |
| Bilmiyorum ki. Excalibur'un ucuna bir tenis topu saplayabiliriz. Çok sağlam bir değnek olur. | Open Subtitles | لا أعرف يمكني وضع كرة تنس في نهاية هذا السيف يجعله عكّاز فريد للغاية |
| Beni yılanlardan korumak için elinde büyük bir değnek taşırdı. | Open Subtitles | هو دائماً كان يمسك عصا كبيرة لكي يحميني من الثعابين |
| değnek elinde olduğunda bi dilek dile | Open Subtitles | هل يمكن أن أهبَ أُمنيه بواسطة العصا السحرية؟ |
| Pekala, bu değnek senin için 5 santim kadar uzun. | Open Subtitles | حسناً هذا العصا أطول منك بـ 2 إنش تقريباً |
| O değnek ve benim asamla hem iyilik hem kötülüğe, istediğim gibi hükmedebileceğim! | Open Subtitles | وبهذا العصا و سلطتي سوف أكون قادرة على خضع الخير والشر لإرادتي |
| değnek burada değil,gidelim.. | Open Subtitles | حسنا، العصا ليست هنا, دعونا نسرع دعونا نذهب |
| Neyse bu değnek senin Cherlindrea gönderdi | Open Subtitles | حسناً, هذه العصا لكِ إنها من شيرلندريا. |
| Bir değnek lazım. | Open Subtitles | يجب أن نصل لهذه العصا السحرية. |
| Bu değnek yanlış ellerde çok tehlikeli olabilir. | Open Subtitles | مع الأيدى الخطأ هذه العصى السحرية يمكن أن تكون فى غاية الخطورة |
| Bu bodrumdaki goblinleri temizlememe yardım eden değnek. | Open Subtitles | هذه العصى التي ساعدتني في إبعاد العفاريت عن السرداب. |
| Elime bir sihirli değnek alıp bütün sorunları bir anda ortadan kaldırmış olsam bile birçok hata yapabileceğini bilmek, bunu ilk defa anlamak insanı küçültüyor. | TED | لقد شعرت بالخزي لانني أرى هذا للمرة الاولى وأن افهم أنه .. وان كنت املك عصى سحرية سوف تقوم بحل تلك المشاكل فانني سوف اقوم بحلها بصورة خاطئة |
| Hey, hiçbir sebebi yok, sadece muhabbet olsun diye soruyorum, acaba üzerinde bir titanyum değnek olabilir mi? | Open Subtitles | أنت ! لا يوجد سبب معين لهذه المحادثة ولكني لا أفترض أن لديك عصى من "التيتانيوم" أليس كذلك ؟ |
| değnek değil o, baston. Mezarda ayağı otlara takılması diye kullanıyordu. | Open Subtitles | ليست عكاز ،انها عصا لتتجنب التعثر في المقبره |
| O da diğer görme engelli insanlar gibi değnek kullanabilir. | Open Subtitles | يجب أن تستند على عكاز مثل ضعاف البصر |
| Yani sihirli bir değnek sallayıp oğlumu... iyileştiremem. | Open Subtitles | ولا يمكنني ان ألوح بعصا سحريه .. وأجعل ... ابني ... |
| Daha iyi görünümlü bir değnek iyi olurdu hani. | Open Subtitles | -لتحسّنت إن اتّكزت على عكّاز أجمل |
| Parlak elbiseler giymesi için ve sihirli değnek taşıması için harika bir mazeret oldu. | TED | و هذا أعطاها عذرًا من أجل ارتداء ثوب لامع وحمل عصا سحرية. |
| Bu vaka tam bir "iki ucu boklu değnek". | Open Subtitles | لقد أمسكنا بالطرف القصيرِ للعصا في هذه الحالة |