| Bu, senin de annen gibi yetenekli becerikli ve sıradışı bir cerrah olduğun ama tek farkının, senin, onun hatalarından ders alman olduğu anlamına geliyor. | Open Subtitles | يعني هذا أنكِ جرّاحة موهوبة و بارعة و غير عادية، مثل والدتكِ , لكن الفرق هو أنه يمكنكِ التعلم من أخطائها |
| Bu, senin de annen gibi yetenekli becerikli ve sıradışı bir cerrah olduğun ama tek farkının, senin, onun hatalarından ders alman olduğu anlamına geliyor. | Open Subtitles | يعني هذا أنكِ جرّاحة موهوبة و بارعة و غير عادية، مثل والدتكِ , لكن الفرق هو أنه يمكنكِ التعلم من أخطائها |
| Sen de annen gibi Copyshack'da mı çalışmak istiyorsun? | Open Subtitles | هل تريـدين العمل في متجر نسخ الورق مثل والدتكِ |
| Şimdi de annen hasta. | Open Subtitles | و والدتك الآن تعاني المرض |
| Şimdi de annen hasta. Yakında yalnız kalacaksın. | Open Subtitles | و والدتك الآن تعاني المرض |
| Bir de annen fahişenin tekiymiş. | Open Subtitles | و والدتك عاهرة |
| Senin de annen intihar ettiğinden. | Open Subtitles | لقد فقدتِ والدتكِ بسبب الانتحار |
| Ryan duyguları bizim gibi hissediyor. Hala inkar etse de annen gibi bu da onun zayıf noktası. | Open Subtitles | (رايان) تخالجه المشاعرُ مثلنا، بينما تستمرّ والدتكِ بنكرانها. |
| Ona Victoria de, annen deme. | Open Subtitles | قولي (فيكتوريا)، ولا تقولي والدتكِ |
| Crissie müsaade et de annen konuşsun olur mu? | Open Subtitles | كريسي)، دعي والدتكِ تتحدث، حسنًا؟ ) |