| Ayakkabılar ve tişörtler de dahil olmak üzere sürekli uygun kıyafetler giyilmelidir. | Open Subtitles | الملابس المناسبة، بما في ذلك الأحذية والقمصان ينبغي أن تُلبس طوال الوقت |
| Ayakkabılar ve tişörtler de dahil olmak üzere sürekli uygun kıyafetler giyilmelidir. | Open Subtitles | الملابس المناسبة، بما في ذلك الأحذية والقمصان يجب أن ترتدي طوال الوقت. |
| Kendi annem de dahil olmak üzere, anneleri de konuya dahil ettim. | TED | أخذت الأمهات في الاعتبار أيضًا، بما فيهم أمي. |
| İlk grevimizden önce, ben de dahil olmak üzere bir çoğumuz, hiç sokak eylemi planlamamıştık. | TED | قبل اضرابنا الأول، العديد منا بما فيهم أنا، لم يسبق له أن نظّم مظاهرة عامة أو أي نوع من أنواع التظاهر مسبقًا. |
| İnternet de dahil olmak üzere dış bağlantıların tümü bloke edildi. | Open Subtitles | لقد قطعوا جميع الأتصالات الخارجية من ضمنها الأنترنت |
| Çağrı dedikoduları ben de dahil olmak üzere pek çok kişinin sinirlerini bozdu. | Open Subtitles | هذه الشائعات بخصوص الدعوة تجعل الناس فى حالة مزاجية عصبية وأنا من ضمنهم |
| Zamanın düzeni de dahil olmak üzere, düzenin dışında alanlar yaratırız. | TED | نحن نخلق مسافات خارج العرف بما فيها أعراف الوقت. |
| Sorunun farklı parçalarının çözümleri için kendimiz de dahil olmak üzere bir sürü insanı görevlendirdik. | TED | أنه عينا حفنة من الناس، بما في ذلك أنفسنا، بأجزاء مختلفة من هذا المشكل, |
| Artık, O ambulans çağırma ücreti de dahil olmak üzere 60 bin dolar sağlık borcu olan bir evsizdi. | TED | وبعدها بفتره قصيرة أصبح متشردًا وعليه ديون 60000 دولار تكلفة علاج، بما في ذلك رسوم سيارة الإسعاف التي أقلته للمستشفى. |
| Olası çözümlerin ne olabileceği de dahil olmak üzere bu alanda bilinmesi gereken çok şey var. | TED | هناك الكثير لنكتشفه في هذا المجال، بما في ذلك الحلول المحتملة، |
| Gördüğünüz gibi bu tüm ülkeler için doğrudur, ... ...gelişmekte olan ülkeler de dahil olmak üzere. | TED | وهذا صحيح ، كما ترون ، بالنّسبة لجميع البلدان، بما في ذلك ما يسمى بالبلدان النّامية. |
| Merak ediyorum, acaba neden kaynaklarımız hakkında ben de dahil olmak üzere, böyle düpedüz bir bilgisizlik içindeyiz? | TED | وإنني أتساءل، لماذا لدينا هذا الجهل التام عن الموارد العالمية المشتركة، بما فيهم أنا؟ |
| Hiçbir şey bulamadım kurbanın hayati göstergelerini kaydeden bu monitör de dahil olmak üzere, herşey olması gerektiği gibi çalışıyordu. | Open Subtitles | لا شيء كل شيء يعمل جيداً, بما فيهم تلك الشاشة التي سجلت صحه الأعضاء الحيوية حتى الإنفجار |
| O kış ailen de dahil olmak üzere pek çok dostumuzu kaybettik. | Open Subtitles | لقد خَسِرنا العديد مِن الأشخاص الطَّيِّبين هذا الشتاء، بما فيهم أهلِك |
| O kış ailen de dahil olmak üzere pek çok dostumuzu kaybettik. | Open Subtitles | لقد خَسِرنا العديد مِن الأشخاص الطَّيِّبين هذا الشتاء، بما فيهم أهلِك |
| Bu, bizimki de dahil olmak üzere, gezegenlerin atmosferlerine olan ve bir meslek hayatı boyunca sürecek ilginin bir parçasıydı. | Open Subtitles | كان هذا جزء من مسيرة عمل طويلة اهتمت بالأغلفة الجوية للكواكب و من ضمنها كوكبنا. |
| Bu her yerde kullanılıyor, LinkedIn de dahil olmak üzere, ki ben burda tam olarak yalnız değilim. | TED | هذا يستخدم في كل مكان و من ضمنها "لينكدإن" حيث أنا شخص غير كامل |
| Fibonacci serisi kullanılarak yapılan logaritmik spiral de dahil olmak üzere tüm kavram bu kolye süsü ile temsil ediliyor. | Open Subtitles | صحيح- المبدأ كله ممثل في هذه الميدالية من ضمنها الدوامة الرقمية المتشكلة من متوالية فيبوناتشي |
| Saddam Hüseyin, El Kaide üyeleri de dahil olmak üzere teröristlere yardım edip, onları koruyor. | Open Subtitles | من ضمنهم أعضاء بالقاعدة كان هناك علاقة ما بين العراق والقاعدة |
| Bu daha önce ben de dahil olmak üzere birkaç kişinin başına geldi. | Open Subtitles | هذا قد حدث لاناس قليلين من قبل وانا من ضمنهم |
| Hemoglobin de dahil olmak üzere tüm moleküller bu görüntü boyunca farklı etkilerde ışığı emer. | TED | كل الجزيئات، بما فيها اليهموجلوبين، تمتص الضوء بكفاءات مختلفة في الطيف. |
| Çek aile kampındakiler de dahil olmak üzere pek çok mahkûm, yanlış bilgi yayarak yanlış bilgi yayarak paniğe yol açtık diye bizi suçladı. | Open Subtitles | ولكن الكثير من السجناء ومن ضمنهم التشيك من معسكر العائلات... اتهمونا بنشر الشائعات |