| Siz de evde oyun hamuru yapmayı denedinizse, her evde bulunan malzemeyle yapılan bu tarifler hepinize gayet tanıdık gelecektir. | TED | وهذه الوصفات معروفة لكل من حاول ان يصنع صلصال لعب في المنزل انه مكونات اساسية يملكها عادة الفرد في مطبخه |
| Seni de evde gecelikle yalınayak dolaştırsalar, sen de titrersin. | Open Subtitles | أنتِ كذلك سترتعين إذا تجولتِ في المنزل بملابس النوم و بأقدام حافية. |
| Önce çiftlikte, sonra dükkânda ve şimdi de evde. | Open Subtitles | بداية في تلك المزرعة ثم في المتجر والان في المنزل |
| -Hem evden uzakta olduğum için hem de evde olduğum için suçluyorsun beni. | Open Subtitles | هل تنتقديني للسفر . و لعدم البقاء في البيت |
| Ben de evde öğretim görsem tuhaf olur muydu? | Open Subtitles | هل سيكون غريباً لو أنّي درست بالمنزل أيضاً ؟ |
| Ben de evde yapmaya çalıştım, ama aynı değildi. | Open Subtitles | لقد حاولت وأنا فى المنزل ولكن ليس بنفس الطريقة |
| Ben de evde başka bir kızı kaldırabileceğimi düşünmedim. | Open Subtitles | ولم أكن أستطيع احتمال وجود فتاة أخرى في المنزل |
| Özellikle de evde sorunlar varsa. | Open Subtitles | تعلمون، لا سيما إذا كانت لديك مشاكل في المنزل. |
| Telefonuna yanıt vermiyor. Belki de evde değildir. | Open Subtitles | أنه لا يجيب على الهاتف ربما ليس في المنزل |
| Ama Alex de evde yaşıyordu ve henüz 12 yaşında. | Open Subtitles | ولكن , أليكس عاش في المنزل أيضاً عمره 12 سنة فقط |
| Ben kiralık katil olmaya devam edeceğim sen de evde çocuklarla ilgileneceksin. | Open Subtitles | سأكون القاتل بالإيجار وأنت ابقي في المنزل مع الأولاد |
| Annesi vermişti, benimki de evde kalmış. | Open Subtitles | لقد أعطته أمه إياه ولقد نسيت إنجيلي في المنزل |
| İkisini de evde halletmek istedi, ama kurallara uymadılar. | Open Subtitles | لأنه اضطر لذلك أراد أن يقتلهما في المنزل لكنهما خرقا البروتوكول |
| Savaşla alakası yok. Savaştan önce de evde göremezdik seni. | Open Subtitles | هذا لا علاقة له بالحرب أنك لم تكن من قبل في المنزل |
| Son birkaç yıldır fabrikada gerçekten çok çalışıyordun ve o zamandan beri ben de evde çalışmaya başlamıştım bilemiyorum, belki de güzel olmadığım hissine kapıldım ve ben... | Open Subtitles | لقد كنت منشغل جدا بالمصنع خلال السنتين الاخيرتين و منذ ان بدأت العمل في المنزل يبدو اني كنت اشعر اني |
| Bugün çok fazla bela var, belki de evde kalmalıyız. | Open Subtitles | إذا كانت مشكلة. ربّما يجب أن نبقى في البيت. |
| Belki babam birlikte geçireceğimiz ilk Noel'de de evde olur. | Open Subtitles | ربما سيكون والدنا في البيت لاول كريسماس نقضيه معا |
| - Hey. Saat 8'de evde olup, çocukları banyoya hazırlamam için yardım etmen gerekiyordu. | Open Subtitles | كان من المفترض أن تكون في البيت الساعة الثامنة لتساعدني في التشاجر مع الأطفال للإغتسال |
| - Ben de evde kalsam iyi olur belki. | Open Subtitles | -ربما عليّ المكوث بالمنزل أيضاً |
| Seni de evde görmek için sabırsızlanıyorum. Hey. Spor barı iyi fikirdi. | Open Subtitles | و أتطلع لرؤيتك فى المنزل لاحقاً فكرة جيدة الذهاب الى الحانة |
| Polisin aile fotoğrafı. Benim de evde bir tane var ama benim eşim ve çocuğum kaçmayı bilirler. | Open Subtitles | صوره لعائلة شرطيه, لدى واحده مثلها فى البيت _ لكنى أخشى على زوجتى و أطفالى _ |
| "Noel'de evde olacağım" şarkısına ne dersin? | Open Subtitles | .. حسناً ماذا عن "سأكون بالمنزل بحلول العيد" |
| Frankfurt'a altı saat. Dinlenip, yakıt ikmali yaparlar, sabah 11'de evde olurlar. | Open Subtitles | ست ساعات حتى "فرانكفورت" تتزود بالوقود ثم تعود إلى المنول في الصباح. |