| Oradaki polisler de onunla konuşmayı bekliyor. | Open Subtitles | كما تعلم أولئك الشرطيان ينتظران الحديث معه أيضاً |
| Oradayken benim de onunla barışmak istediğimi söyle. | Open Subtitles | وحينما تصل هناك، قلّ له أنـّي أودّ سلاماً معه أيضاً. |
| Peki, ona söyle ben de onunla konuşacak havada değilim. | Open Subtitles | حسناً، أخبريه أنّي لستُ بمزاجٍ جيّدٍ للحديث إليه كذلك |
| Seninle 2011 'de, onunla 1992'de gidecek. | Open Subtitles | ستذهب إلى حفلة التخرج معك في 2011 و معه في 1992 |
| Ve düşündüm ki, bu dua boyunca ona tutunursam, ben de onunla beraber cennete gidebilirdim. | TED | واعتقدت أنني إذا تمسكت بيدها أثناء هذه الصلاة، أنني ربما أذهب معها في الاتجاه الصحيح |
| Sakin olun. İzin verin de onunla konuşayım. | Open Subtitles | دعونا نهدأ، هيا، هيا دعوني أتحدث إليها فقط |
| Washington'dan bir teklif aldı benim de onunla gitmemi istiyor. | Open Subtitles | لقد حصل على ترقية في العاصمة وطلب مني الذهاب معه |
| Boğulan bir adamı kurtarmaya çalışırsan sen de onunla batabilirsin diye düşündüm. | Open Subtitles | اعتقدت أنه إذا ذهبت لتنقذ رجل غارق قد تغرق معه أيضاً |
| Ben de onunla yemek yemek istemiyorum. | Open Subtitles | و لا أريد تناول الغداء معه أيضاً |
| Anne de onunla beraber olmalı, değil mi? | Open Subtitles | لابد أن "الأم" معه أيضاً, أليس كذلك؟ |
| Ben de onunla ayrıldı zannettim. | Open Subtitles | ظننت أنه غادر معه أيضاً |
| Sen de onunla takılmıyor musun? | Open Subtitles | ألست تخرج معه أيضاً ؟ |
| - Benim de onunla düellom var. | Open Subtitles | 00 - عندي مبارزة معه أيضاً - |
| Senin de onunla konuşmanı istemiyorum, Saul. | Open Subtitles | ونواجهه بالأمر " لا أريدك أن تتحدث إليه كذلك يا " سول |
| Ben de onunla konuşmamıştım. | Open Subtitles | ولم أتحدث إليه كذلك. |
| Savaşçıya ihtiyacı olabilir diye ben de onunla gideceğim. | Open Subtitles | سوف أذهب معه في حال الحاجة إلى محارب |
| SYP'de onunla çalışıyorsun. | Open Subtitles | تعمل معه في أي بي أو. |
| TAÜ'de onunla beraber oynadın, değil mi? | Open Subtitles | انت لعبت معه في يو تي؟ |
| Neden kararı ona bırakmıyoruz ki? İkimiz de onunla birer kez daha çıkacağız. | Open Subtitles | لمَ لا نتركها هي تقرر، سيخرج كل واحد منا معها في موعد واحد بعد |
| Sen de onunla birlikte show dünyasında olmak istemez miydin? | Open Subtitles | ألم تتمني أن تكوني معها في أعمال الاستعراض؟ |
| Belki de onunla ölüm maçında dövüşeceksin. | Open Subtitles | أو ربما عليك القتال معها في مبارزة حتى للموت |
| Yine de onunla konuşmaya çalış. | Open Subtitles | حاولي التحدث إليها فقط |
| Diğer silah sende. O yüzden sen de onunla git. | Open Subtitles | ،وأنتِ معكِ المسدس الآخر الوحيد لذا يجب عليكِ الذهاب معه |