| Surlara tırmanmayı denemişler ve içeride de yiyecek olmadığını görmüşler. | Open Subtitles | حاولوا ينسلقوا الحائط وقالوا يوجد طعام في الداخل |
| Galeride de yiyecek olurdu. | Open Subtitles | سيكون هناك طعام في المعرض |
| Anladığım kadarıyla siz de yiyecek bir şey bulamamışsınız. | Open Subtitles | يبدو انكم لم تستطيعوا الحصول على الطعام ايضا |
| Anladığım kadarıyla siz de yiyecek bir şey bulamamışsınız. | Open Subtitles | يبدو انكم لم تستطيعوا الحصول على الطعام ايضا |
| Bavulunu boşalt sen. Ben de yiyecek bir şeyler hazırlayayım. | Open Subtitles | اذهب لفكّ متاعكَ وسأسخّن طعامًا نأكله |
| Bir de yiyecek bir şeyler bulabilir misin? | Open Subtitles | هل تجد لنا شيئا نأكله ؟ |
| Cheyenne'de yiyecek yok muydu? | Open Subtitles | الا يوجد لديهم طعام في (شايان)؟ |
| Bizim de yiyecek bir şeyimiz yok. Ekmeği nerden bulalım? | Open Subtitles | ليس لدينا أى شئ نأكله. |