| Billy Dee Williams'ın bir kutu likör içmiş halinden daha iyi hissediyordum. | Open Subtitles | لقد شعرت أنني أفضل من، بيلي دي ويليامز بعد قضية، خمر الشعير |
| O hâlde ne durumdayız, randevudan sonra Dee'yle görüşmedin mi? | Open Subtitles | ماذا نَنْظرُ إليهم؟ لا إتصالَ مَع دي بعد أن أَرّخَ. |
| Ben hâlâ Dee ile üst tabaka olduğumuzu iddia ediyorum. | Open Subtitles | أنا ما زِلتُ أَبقي الذي دي وأنا في الطبقة الراقيةِ. |
| Dee, içinizden birine gerçekten de seksi olduğunu ispatlamak için adeta savaşa girmişti. | Open Subtitles | ..ديي كانت بشكل واضح في حرب للأثبات لأحدكم بأنها كانت في الحقيقة مثيرة |
| Dee ile benim Sahil'de bir sürü güzel anımız oldu. | Open Subtitles | ترى, دي وأنا لدينا بعض الذكريات الممتعة في هذا الشاطئ |
| Ateşin altını kısıp Dee'nin kaynamaya devam etmesini sağlayabilir misin? | Open Subtitles | حسناً، أيُمكنك خفض الحرارة والإبقاء على دي تغلي في النار؟ |
| Ve aşağı yukarı önümüzdeki hafta açılacak olan bir proje, Dallas Tiyatro Merkezi için yeni bir yuva, Dee ve Charles Wyly Tiyatrosu. | TED | وهو مشروع على وشك أن يفتتح الأسبوع المقبل, المقر الجديد لمسرح دالاس, مسرح دي و تشارلز وايلي |
| - Cincinnati'de oynadı. - Dee Fondi'e transfer oldu. | Open Subtitles | ــ كان يلعب لسنسنيتيي ــ إنتقل إلى دي فوندي |
| Evet, Bill bu küçük kasabadan ayrılıp Sandra Dee ve diğer bütün Hollywood bebekleri ile tanışacak. | Open Subtitles | نعم. بيل سَيَتْركُ هذه البلدةِ وسيُقابلُ ساندرا دي وكُلّ الفتيات الجميلات الأخريات في هوليود. |
| - Ama gerçekten Dee... | Open Subtitles | لكن بجديه ، دي ؟ ذلك الموضوع الذي تحدثنا عنه سابقاً |
| Dee Snider gezegendeki en tehlikeli adamdı. | Open Subtitles | وكان دي سنايدر من تویستد سیستر النوع الأكثر خطورة من هذا الكوكب. |
| Dee Snider boğaz ameliyatları ve kişisel hakların savunmasından dem vursa da, metal şarkılarının pek çoğu kışkırtıcı konuları ele alır. | Open Subtitles | وبينما دي سنايدر يتحدث عن جراحة الحنجرة والدفاع عن حقوقك، أكثر الأغاني المعادن تعامل مع قضايا أكثر استفزازية، |
| Dee, bu son olsun! Benimle tartışma! Mac, polisi ara. | Open Subtitles | دي هذا قرار نهائي لا تجادليني ماك اتصل بالشرطة |
| Yani anladığım kadarıyla Sweet Dee, sen şunu söylüyorsun; barımızdaki çözülebilir ışık sorununu halletmek için toplumumuzdaki çözülemeyen uyuşturucu sorununu kullanabiliriz. | Open Subtitles | اعتقد ان ما تحاولين قوله دي باستطاعتنا استغلال مشكلة المخدرات في مجتمعنا لاصلاح مشكلة الضوء في البار ؟ |
| Dee, hadi Charlie'nin parasını alıp kokain almaya gidelim. | Open Subtitles | دي .. دعينا نأخذ مال تشارلي ونشتري به بعض الكوكائين |
| Ben de Dee'nin yatağına kıvrılıp ayıya sarılarak uyumayı düşünüyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أفكر ان استلقي في سرير دي وانام وبجواري الدب |
| Belli ki bunu kendi başımıza halletmeliyiz, Dee. | Open Subtitles | من الواضح اننا سنتعامل مع هذا الأمر بأنفسنا دي |
| Pekâlâ, bencil olmamak ve başkaları için bir şey yapmak adına bu iki kuponu Dee'ye verip spa işini onun yapmasını öneriyorum. | Open Subtitles | حسناً لكي لا أكون متشائم.. وأفعل الهراء لأشخاص آخرين.. سأقترح بأننا نعطي القسائم الى ديي |
| Şuraya baksana, Dee. Ne büyük. | Open Subtitles | أنظري الى هذا المكان ديي أنظري الى حجم هذا المكان |
| Evet, tuvaletten tutkulu sevişme sesleri geliyordu ama o sesleri çıkaran Dee ve ben değildik. | Open Subtitles | ..نعم، كان هناك أصوات مضاجعة عاطفية آتية من الحمام لكنه لم يكن أنا وديي |
| Dee Dee, su pisligi ortadan kaldirin da tüyelim. | Open Subtitles | دى دى هل يمكنكم ان تزيلوا تلك النفاية |
| Bu Dee Dee. Benim en sevdiğim sığırcık kuşum. | Open Subtitles | هذه ديدي , انها عصفورة من نوع الزرزور |
| Dennis ile Dee, fişini o kadar hızlı çekecek ki ne olduğunu şaşıracaksın. | Open Subtitles | دنيس ودي سَيَسْحبانِ السدادةَ عليك بهذه السرعة، رأسك سَيُسرّعُ. |