| Açıklardım tatlım, ama korkarım ki, kafan bir münzevinin adres defterinden daha boş olduğu için, anlamazsın. | Open Subtitles | أريد أن أوضح لكِ, عزيزتي، لكني أخشى بأنكِ لن تفهمين بما أنكِ مباركةٌ, برأسٍ أكثر فراغاً دفتر عناوين راهب. |
| Ve banka yüzü görmediği çek defterinden belli. | Open Subtitles | بعد تصفّح دفتر الصكوك هذا، لا أظن أنه وطأ مصرفاً يوماً. |
| Kayıt defterinden Yüzbaşı'nın odasını öğrendin ama aceleyle bodrumdaki kömür tozunu deftere bulaştırdın. | Open Subtitles | وعرفت فى اى غرفة ينزل الكابتن, وقد لوّثت دفتر التسجيل برماد الفحم من القبو اثناء استعجالك |
| Size hiç şu taşıdığı not defterinden bahsetti mi? | Open Subtitles | هل تكلمت معك حول دفتر الملاحظات ذاك الذي تحمله |
| İçinde ölüm defterinden 5 sayfa olsun. | Open Subtitles | و أرفق فيها الصفحات الخمس من مفكرة الموت |
| Yanlış hatırlamıyorsam çek defterinden daha fazlası da vardı. | Open Subtitles | عندما أعيد اعيد الإتصال يجب أن تريني أكثر من دفتر شيكاتك |
| Hesap defterinden sıyıracağını biliyordum.. | Open Subtitles | علمتُ أنّك ستجد مبرراً لوجود . اسمكَ على دفتر الحسابات |
| Paula ve ben Zac'ın defterinden bir yol izledik. | Open Subtitles | أنا وباولا وصلنا إلى القائد عن طريق دفتر يوميات زاك. |
| Yine aynı anda, 9'uncu bölgede Trudaine caddesi 28 numaranın 5'inci katında Eugene Coliere, en iyi arkadaşı Emile Maginot'nun cenazesinden döndükten sonra ismini adres defterinden sildi. | Open Subtitles | و في هذه الأثناء بشقة بالطابق الخامس بـ 9شارع تروديان باريس عائدا من جنازة أفضل اصدقائه قام يوجين سولا بمحو اسمه من دفتر عناوينه |
| Yine aynı anda, 9'uncu bölgede Trudaine caddesi 28 numaranın 5'inci katında Eugene Coliere, en iyi arkadaşı Emile Maginot'nun cenazesinden döndükten sonra ismini adres defterinden sildi. | Open Subtitles | و في هذه الأثناء بشقة بالطابق الخامس بـ 9شارع تروديان باريس عائدا من جنازة أفضل اصدقائه قام يوجين سولا بمحو اسمه من دفتر عناوينه |
| Bunu istesem bile, çek defterinden kopardım artık çeki. | Open Subtitles | ... حتى إذا أردت فعل ذلك لقد مزقت الشيك من دفتر الشيكات |
| Dünya Savaşı'nın sonunda tüm Hitler isimliler Berlin telefon defterinden yok oldular. | Open Subtitles | كل أسماء تنتهي بـ " هتلر " مسحت من دفتر الهواتف |
| Bu kraliyet hazine defterinden yırtılmış. | Open Subtitles | من دفتر رصيد وزير المالية الملكي |
| defterinden. | Open Subtitles | من دفتر ملاحظاتك |
| Hesap defterinden bir şeyler çıkabilir. | Open Subtitles | دفتر الحسابات قد يعني شيئاً؟ |
| - Hesap defterinden mi bahsediyorsun? | Open Subtitles | -أنتِ تتحدثين عن دفتر حسابات ؟ |
| Bir şey oldu demin.Charlotte'un bilgisyarı adres defterinden üç ismi sildi. | Open Subtitles | شيء ما حصل , حاسوب (شارلوت) قام بإزالة 3 أسماء من دفتر عناوينها |
| - Telefon defterinden öğrendim. | Open Subtitles | - عبر دفتر الهاتف. |
| İnsan Tracy Pollan, çek defterinden sorumludur diye düşünüyor, değil mi? | Open Subtitles | (لا ... تعتقدون ان (تريسي بولن سوف تكون مسؤلة عن دفتر الشيكات هذا ؟ |
| Bunlar Amy'nin not defterinden. Herhâlde aşınasındır çünkü notlarına bakmışsın, öyle değil mi? | Open Subtitles | هذه من مفكرة " إيمي " ولابد أنها مألوفة لك |
| Kızın defterinden kopmuş yaprak, katilin "suçlu" notunu tutmuyor. | Open Subtitles | ورقة من مفكرة الفتاة لا تتطابق مع مفكرة " مذنب " للقاتل |